- Bir kere aşık olduk mu, kendimizin de işlemeye hazır olduğu günahlar yüzünden suçlarız düşmanımızı. Aşk söz konusu olduğunda, insan yalnız kendi aşklarına katlanabiliyor.Aşk iki sevgiliyi birbirlerine değil, kendi kendilerine çırılçıplak gösterme gücüne sahiptir
- Bütün tutkulara kapım açık. Ama unutmamalı: İnsan ne yaptığıyla değil, ne olduğuyla ölçülür
- Yepyeni bir yere, kendine özgü görünümü, kendine özgü töreleri, evleri, yüzleri olan bir yere gittiğim zaman, orada yaşamış olsaydım, şimdi çocukluk anılarım olacak bir çok şey dikkatimi çekiyor. dolaşırken başka insanların düşlerini bozuyormuşum duygusunu bana veren de budur
- İntiharı düşünen bir insan için en kötü şey kendisini öldürmesi değil, bunu düşünüp yapmamasıdır. İntihar düşüncesine -bir alışkanlık haline gelen intihar düşüncesine- yol açan manevi çöküntü kadar aşağılık bir şey yoktur.
- "Dünyadan bir şey istemekten vazgeç, sana ne yapacağını bilemeyeceğin kadar çok şey verecektir dünya" sözünün doğruluğu şurada: Sen her şeyden vazgeçince, sana kalan en küçük şeyler bile büyük önem kazanır. Kısacası, genellikle görmezden geldiğin önemsiz şeylerden en büyük tadı almanın yoludur bu.
- Başkaları için, bizden esirgedikleri şeylerin değeri, bizim onlara sahip olmak istediğimizin derecesiyle belirlenir büyük ölçüde. Başımızı şöyle başka bir yöne çevirsek, istediğimiz şeylere sahip olanlar hemen o şeylerin saklanmaya değmeyeceğine karar vererek arkamızdan onları atarlar.
- İnsanın acı çekmeye alıştığı doğruysa, nasıl oluyor da insan yıllar geçtikçe daha çok acı çekiyor?
- Hayır, bu eğlenen, hayatın tadını çıkaran, şuraya buraya yolculuklar yapan, sevişen, dövüşen insanlar aptal değil. Biz de bunları yapabilmeyi ne kadar isteriz!
- Acılı bir durum aynen yinelendiğinde -aynı göründüğünde- katlanılmaz bir dehşet duygusuna yol açar.
- Alınacak ders hep aynıdır: Kendini bırak, acıya dayanmayı öğren. Denemek yiğitliğini gösterip acı çekmek, korkup kaçmaktan yeğdir.