- İnsanoğlu, ağzından çıkan cümlelerin, beyninden çıkan düşüncelerin, bütün evreni dolaşıp tekrar onlara geri döndüğünü bilse, eminim çok daha dikkatli olurdu.
- Hayal gücü, bilgiden daha önemlidir.
- Bir İnsanın Gerçek Değeri : Bir insanın gerçek değeri, her şeyden önce, kendinden kurtulmayı, ne ölçü de ve ne yolda başardığına bakılarak anlaşılır...
- ?Ne kadar çok bilgi o kadar düşük ego, Ne kadar az bilgi o kadar yüksek ego??
- Güzellik sorunlarının terzilere ve ayakkabıcılara bırakılması fikrini savunan zeki kuramsal fizikçi L. Boltzmann'a tamamen katılıyorum.
- Yaşayabileceğimiz en kayda değer deneyim esrarengiz olan deneyimdir. Bu, gerçek sanat ve bilimin kökeninde yatan en temel duygudur. Her şeyi bilen biri ne merak eder, nede şaşırır, bir ölü kadar duyarsızdır, sönmüş bir mum gibidir. Her ne kadar korkuyla karişmiş olsa da dini doğuran şey de bu esrardır. Aklımızın yalnızca en basit şekilde kavrayabildiği, nüfuz edemediğimiz bir şeyin varoluş bilgisi, en derin aklın ve en parlak güzelliğin tezahürü. İşte gerçek bir dini tavrı oluşturan da bu bilgi ve duygulardır, ben de yalnızca ve yalnızca bu anlamda gerçek bir dindarım.
- İnsanoğlunun en büyük zaafı, dünyanın kendi etrafında döndüğünü sanması. Hatta bütün yiyecekleri, hayvanları ve doğayı kendine sunulmuş bir nimet sanıyor. Evren dediğimiz bütün içerisinde, kendisini diğer canlılardan ayrı tutuyor. Çevreyi istediği gibi kullanıyor. Yıkıyor, yok ediyor. Halbuki insanoğlu bu evrende zincirin sadece küçük bir parçası. Bunu redderek aslında kendisine bir hapishane yaratıyor. İnsanın bu yanılgıdan kurtulması en büyük özgürlük. Tabii bu da tam olarak mümkün olmayabilir ama bu çabanın kendisi de bir özgürlük.
- - İnsanın gerçek değeri her şeyden önce kendi kendisinden özgürleşmeyi ne ölçüde ve ne anlamda becerebildiğiyle belirlenir .
- - Uygarlığımızın erken söneceğine dair kehanette bulunanlar açısından hiç kıtlık çekmememize şaşırmamak gerekir . Ben bu karamsarlardan biri değilim , daha iyi günlerin yaklaşmakta olduğuna inanıyorum . Bu inancımın nedenlerini kısaca aktarmama izin verin . Bana göre , bugünkü çöküşün belirtileri , endüstrileşme ve makineleşmenin var olma mücadelesini her zamankinden daha çetin hale getirerek , bireyin özgür gelişimine büyük zarar verecek noktaya gelmesiyle açıklanabilir . Öte yandan makineleşmenin gelişimi topluluğun ihtiyaçlarının karşılanması için bireyin giderek daha az çalışması anlamına gelir . Her geçen gün daha acil bir ihtiyaç halini alan planlanmış bir iş bölümü aynı zamanda bireyin maddi güvenliğini de sağlayacaktır . Birey bu güvenliği , boş zamanı ve enerjiyi kendi gelişimi doğrultusunda istediği gibi kullanabilir . Bu sayede toplum sağlığına tekrar kavuşabilir . Geleceğin tarihçilerinin bu dönemin marazi belirtilerini , yükselmeyi hedefleyen insanlığın aşırı hızlı ilerleme nedeniyle tutulduğu bir çocukluk hastalığı olarak açıklamasını temenni ediyoruz .
- - Nesnellik konusunda ki eğitimimiz , kişiselliğe dair her şeyi tabu haline getirdiğinden beri , biz ölümlüler ancak şu anki gibi istisnai durumlarda çizgiyi aşabiliyoruz .