- Kuantum Teorisi Üzerine:
Bir kutuya bir kedi, siyanür gazı dolu bir şişe, bir atom reaktörü ve herhangi bir enerji algılamasında harekete geçip şişeyi kıracak olan bir çekiç koysan; ve kutuyu kapatsan.
Kutu kapalıyken ne olur?
...Kutu kapalıyken ya çekiç bir enerji algılayıp şişeyi kıracak ve kedi ölecek, ya da enerji algılamayacak ve kedi yaşayacak.
Fakat kutu kapalıyken her ikisi de olasılık dahilindedir.
Kutuyu açıp kediyi gözlemlediğin zaman ise kedi ancak bir durumda olabilir. - Bizi kendi suretinde olmasına rağmen kusurlu olarak yaratan bir tanrıya inanabiliriz.O kusurdan dolayı bizleri binlerce yıldır cezalandıran bir Tanrıya. Milyonların açlıktan, hastalıktan ve savaşlardan kırılmasına izin veren bir tanrıya .Bize gençliği bağışlayıp, sonra onu geri alıp bizleri yaşlı, yıpranmış bedenlerin içinde kapana kısılmış bir şekilde yalnız ölümlere terk eden bir Tanrıya.
- "Hayatının son birkaç ayında De Moivre her gece on beş dakika fazladan uyuduğunu fark etti.Bir determinist olduğu için o veriyi doğal sonucuna kadar hesapladı.Eğer uykusu her gece on beş dakika uzarsa o zaman yirmi dört saat uyuyacağı gece ölecekti.Bu günü de 27 Kasım 1754 olarak belirledi.Ve o gün, aynen hesapladigi gibi öldü. "
- Satranç hayat gibidir.Her parçanın kendi işlevi vardır.Bazıları zayıftır, bazıları ise güçlü.Bazıları oyunun başında işe yarar, bazıları sonunda.Ama kazanmak için hepsini kullanmak zorundasın.Aynen hayatta olduğu gibi satrançta da skor tutulmaz.On parçanı kaybedip yine de kazanabilirsin oyunu.
- Tuhaf, Tüm duyuların merkezi olan beyin, acı hissetmeyen tek organdır.
- Mutlaklarla değil de olasılıklarla yönetilen bir evrende bütün sonuçlar vardır.
- Mutlaklarla değil de olasılıklarla yönetilen bir evrende bütün sonuçlar vardır.
- -Yani kalabalık bir sokakta yürürken bir dostuna çarpmak şans eseri olan bir şey değil öyle mi? diye sordu Nava.
-'Hayır.' dedi Caine. 'Bunu bir düşünsene. Hiçbir yere boşuna gitmezsin değil mi? Gittiğin yer ya fiziksel ya duygusal ya da psikolojik etkenlerin bir sonucudur. Aynı şey herkes için geçerlidir. Bu yüzden de bir arkadaşa şans eseri çarpmak, her ne kadar şans eseri olmuş gibi görünse de öyle değildir, değil mi?' - Her bir olay zincirin bir halkasıydı, onu bana getirmişti. Böyle olayların olmasının olasılığı neydi acaba? Binde bir? Milyonda bir? Milyarda bir? Böyle bir şey asla hesaplanamazdı. İşte hayatın en güzel tarafı da buydu; herşey olabilirdi, her ne kadar olasılıksız olursa olsun olabilirdi, olasılık dışı olan bir varsayım mutlaka olurdu.
- Bu karmaşıktan da öte... Çünkü sonsuz. Bu sonsuzluk, her yöne aynı anda uzanan, dolambaçlı bir yol; bir yoldan daha çok bir boyut gibi. Ama bu boyut tek değil ki. Yüzeyini oluşturan sonsuz sayıda nodun her birinde bir başka boyut daha var; o da sonsuza dek uzanıyor, kendi çevresinde dönüyor, dolanıyor, sürekli, sonsuz...