IRVIN D. YALOM, PhD, Prof, Psikiyatr, Stanford Uni, USA-1992, TR-1997 (3.Baskı), Ayrıntı Yayın, Çeviri: Aysun Babacan, 342 sf.
http://www.kitabinomurgasi.com/2014/02/irvin-yalom-nietzsche-agladiginda.html
-Kendi alevlerinizde yanmaya hazır olmalısınız: Önce kül olmadan kendinizi nasıl yenileyebilirsiniz? (Böyle Buyurdu Zerdüşt'den)
-Bağımsızlığa damgasını vuran şey nedir? -İnsanın kendinden artık utanmıyor olması!
-Kitaplarımı gördünüz. Yazılarımdaki başarının zekamdan ya da aldığım eğitimden kaynaklanmadığını anlamışsınızdır. Bu başarı, sürüler halinde yaşamanın getirdiği rahatlıktan kendimi bilerek ve isteyerek uzaklaştırmamdan; kötü ve güçlü eğilimlerle yüz yüze gelme cesaretini gösterebilmemden kaynaklandı.
-Hiç kimsenin bir şeyi sırf başka birisi için yapmadığını göreceksiniz. İnsanın bütün eylemleri kendisine yöneliktir, bütün hizmetleri kendine-hizmettir, bütün sevgisi kendini sevmesindendir.
-İnsanın yeni bir ahlak, yeni bir aydınlanma, yeni bir davranış düzeni yaratabileceğini ve bunların batıl inançlara veya doğaüstü şeylere duyulan merakın yerine geçebileceğini göstermeyi bir görev olarak düşündüğünüze inanıyorum.
-Bir dost dinleneceği bir yer aradığında ona verilecek en iyi yer sert bir yataktır.
-Size düşen ödev kendinizi kabullenmenizdir, benim sizi kabullenmemin yollarını aramak değil.
Siz siz olun! Yalnızca siz!
...Tek ödevin kendin olmaktır. Güçlü ol: Yoksa, büyümek için hep başkalarını kullanmak zorunda kalırsın.
-Ruhunda sükunete kavuşmak ve mutlu olmak isteyen insanlar inanmalı ve iman etmelidir, ama hakikatin peşindeki insanlar iç huzurundan feragat edip yaşamlarını bu sorgulamaya adamak zorundadırlar.
...Yaratıcılık ve keşif de acıda saklıdır. Tabii acı çekeceksin! Görmenin bedelidir bu!
...Her insan, gerçeğin ne kadarına dayanabileceğini seçmeli.
-Ben ise, beceremediğimi, rahatlığı tercih ettiğimi biliyorum; hakikat güneşine sizin gibi karşıdan bakmaya cesaret edemediğimi biliyorum (Breuer).
-Bazen benim de gölgelik aradığım zamanlar oldu (Nietzsche).
-Eğer kimse sizi dinlemiyorsa, bağırmak en doğal şeydir.
-İnsan dostunu, düşmanından daha zor affediyor.
-Yeterince yükseğe tırmanabilirsek, o trajedinin artık trajik görünmediği bir yüksekliğe de erişebiliriz.
-Bir şeyi entelektüel açıdan bilmek ile duygusal açıdan bilmek arasında uçurumlar kadar fark var.
Felsefe öğretmekle bunu hayata uygulamak arasında dağlar kadar fark var.
-Siz de alay etmeyi öğrenmelisiniz! Bu sağlıklı bir yoldur.
-Beyin kabuğu içinde biriktirilen enerjinin periyodik olarak boşaltılması gerekir.
-Sırf pençeleri yok diye kendilerine iyi diyenlerden biri olmaktan vazgeçirmeliyim onu.
-Hırsının kaynağı, yeni doğmuş henüz ağlamamış bir bebeği havaya kaldırmak ile ona yaşam tokadı atmak arasındaki an idi. O gizemli anda, varolma veya kayıtsız kalma anında, yenilenip yaşama bağlandığını söyledi.
-Belki de, emniyet içinde yaşamak daha tehlikelidir. Tehlikeli ve ölümcül.
-Zaman durdurulamaz: Bu bizim sırtımızdaki en büyük yük. Ve en büyük mücadelemiz, bu yüke rağmen yaşayabilmek.
-Güzelliğin estetiği var, ama gücü yok.
-En çok arzu edilen kadın en çok korkulan kadındır. Tabii bunun nedeni onun ne olduğu değil, bizim onu nasıl gördüğümüzdür. Çok acı!
-Bizler arzu edilenden ziyade, arzu etmeye aşığızdır.
-Bazen yaşamın o kadar içini görebiliyorum ki birden doğrulup çevreme baktığımda kimsenin yanımda olmadığını, bana eşlik eden tek şeyin zaman olduğunu görüyorum.
-Kendi ikonunuzu yapıyor, onun eşliğiyle içinizi ısıtıyorsunuz.
-Yaşamınızı tam anlamıyla yaşadınız mı? Yoksa yaşam mı sizi yaşadı?
...Kendini özgür kılmak, kutsal bir hayır demektir, ödeve bile.
-Ev kirasını ve kasaba borcunu nasıl ödeyeceğini düşündüğün zaman, özgürlüğün konusunda pek fazla kaygı duymana fırsat kalmıyor (Breuer).
-Evlilik bir hapishane değil, içinde daha yüce şeylerin yetiştirildiği bir bahçe olmalıdır.
(böyle değilse) Evlilik bağını koparmanız, onun sizi koparmasından daha iyidir.
...Sen hiç evli ya da evcimen bir düş gezgini duydun mu?
...Bir yaratıcı olmaya ve ortaya yeni yaratıcılar meydana getirmeye hazır değilsen çocuk yapma.
-Kılavuz, öğrencisine bütün izleri göstermelidir. Ama gideceği yolu seçmemelidir.
...Öğrenci, soğuğa dayanacak kadar sertleşmeli, parmakları o seti kavramalı, defalarca yanlış patikalara girip kendisini kaybetmeli ki ondan sonra doğru yolu bulsun.
...En iyi öğretmenin, öğrencisinden bir şeyler öğrenen öğretmen olduğunu anladım.
-En çok çiy damlası, en sessiz gecede düşer.