.Sen, gözlerinden ateşler saçarak, zehirli oklarını bana yöneltirken, ben sana âşık oldum Nehir...
Sen, tüm şatafatlı tanımlardan sıyrılıp en doğal halinle, yaramazlık yapan çocuklar gibi boynunu bükmüş bağışlanmayı beklerken, ben sana âşık oldum Deniz...
Diğer Canan Tan Sözleri ve Alıntıları
- Uzağa değil, köşedeki pastaneye kadar gidecekti. Evde, hüzünlerini kaplayacak çikolatası kalmamıştı.
- "Yüreğim seni çok sevdi
O yürek taLan
O yürek yangın yeri
O yürek seni istiyor
Bir tek seni.." - " Yüregim seni çok sevdi
o yürek talan
o yürek yangin yeri
o yürek seni istiyor
bir tek seni..." - Biliyorum, imkansız aşk bu! Ama hükmedemiyorum kendime..." demişti Murat. "Çünkü, Yüreğim Seni Çok Sevdi!..." Ardından da dizelere dökmüştü sevdasını. "Yüreğim seni çok sevdi o yürek talan o yürek yangın yeri o yürek seni istiyor bir tek seni...
- Son hızla uzaklaşıyor.Bana eksikliğini bırakırken, benden çok daha fazlasını alarak.
- Ayrılıklarla güçlenir, imkansızlıklarla beslenirdi aşk.
- Yüreğim seni çok sevdi, demiştin. Fazlasıyla kanıtladın. Bu kadarını yapamadım ben. Yüreğimdeki sevgiyi yüreğime gömdüm.
Senin adın da hep bende yaşayacak.
Ama... Şairin dediği gibi...
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet
beni affet
KAYBETMEK İÇİN ERKEN, SEVMEK İÇİN ÇOK GEÇ... - ."Sen, gözlerinden ateşler saçarak, zehirli oklarını bana yöneltirken, ben sana âşık oldum Nehir...
""Sen, tüm şatafatlı tanımlardan sıyrılıp en doğal halinle, yaramazlık yapan çocuklar gibi boynunu bükmüş bağışlanmayı beklerken, ben sana âşık oldum Deniz..." - bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet
beni affet
kaybetmek için erken, sevmek için çok geç - Hep bir adım önde oldum benden, hep! Senden öcümü aldığımı düşündüğüm anda bile benden öndeydin. İşte gene karşıma geçmiş' Nasıl istersen öyle olsun' diyorsun. 'ama ben de sana öyle bir ceza veririm ki... ' Verdin! Bu yükle yaşamak cezaların en büyüğü değil mi? Senin ölümündeki payımı düşündükçe, nasıl soluk alabilirim ben? Yaşama nasıl umutla bakabilirim artık? Kendinle beraber beni de öldürdün Haşim.