Maddi sıkıntı çekmemek için nikah masasına oturan, kariyeri için ilişki yaşayan, şartları kendi düzenine uygun olduğu için beraberliği kabul eden, yalnız kalmamak için ilişkide olan pek çok insan, yaşadığı şeyi gerçek sanıyor ve sanrıları bir gün sona erdiğindeyse aslında olmayan bir şey için acı duymaya başlıyor. Unutma: Aşkı koşullar değil, sen yaratırsın!
Diğer Metin Hara Sözleri ve Alıntıları
- Betadayken meditasyon da yapamazsın, ibadet de edemezsin! Varoluşla öfke ve korkudayken buluşamazsın. Bunlardan sıyrıldığında, varoluş senin kalbine üflenecektir.
- Sahip olduğun bilgiyi kullanmadığın sürece, ona sahip olmak seni ayrıcalıklı kılmayacaktır.
- Eğer bir şeyi yapabileceğine yada yapamayacağına inanıyorsan eminim her ikisinde de haklısındır, çünkü bu iki durumda da sınırları belirleyen ve sonucu öngören sadece sensindir. Anlamalısın ki: Zihninin sınırlarını aşabildiğin kadar özgürsün.
- Maddi sıkıntı çekmemek için nikah masasına oturan, kariyeri için ilişki yaşayan, şartları kendi düzenine uygun olduğu için beraberliği kabul eden, yalnız kalmamak için ilişkide olan pek çok insan, yaşadığı şeyi "gerçek" sanıyor ve sanrıları bir gün sona erdiğindeyse aslında olmayan bir şey için acı duymaya başlıyor. Unutma: Aşkı koşullar değil, sen yaratırsın!
- http://www.youtube.com/watch?v=RvU8Nc-xBk0
Aşk, bir kalp dolusu cennettir. Cenneti kalbine sığdırabildiğin sürece... - Meditasyon bir yapma değil, olma halidir.
- İlahi bir tını var havada;
Kalbini açanların duyabildiği... - Evren söylediğiniz yalanlara göre değil, hissettiğiniz doğrulara göre şekillenir.
- Hadi derin bir nefes al! Yol boyunca yanına alman gereken başka bir şey yok!
- Cam önüne yerleşen güvercinler gördüğünde onları izler, sevinir ve seversin... Onlara gülümser ve varlıklarından hoşnutluk duyarsın. Ertesi gün aynı güvercinler aynı saatte ve yerinde pencerenin önünde buluşmazlarsa; öfke, korku ya da endişe duymazsın. Kendini terk edilmiş, yalnız ve yarım kalmış hissetmezsin. Güvercinler beş gün sonra pencerene doluşmaya başladıklarında onlara aradaki dört günün hesabını sorup her birini tek tek salona çekerek kafese koymaya da kalkmazsın. Onları sadece seversin. Güvercinlere görev ya da sorumluluklar yüklemez, onlarla ilgili beklentiye girmez ve korkular yaratmazsın... İşte bu gerçekten sevmektir.