Hepimiz bir gün öleceğiz. Belki genç belki yaşlı. Belki acıyla belki de huzurlu. Ama bir gün mutlaka yokluğa karışacağız. Bundan kaçamayız. Bununla savaşamayız. Fakat tümden çaresiz de değiliz. Onurumuzu koruyarak ölmek elimizde. (S. 35)
Diğer Barış Müstecaplıoğlu Sözleri ve Alıntıları
- Kimse sadece iyi değildir. Kimse sadece kötü
değildir. Bir savaşı bitirmek kahramanlıksa,
buna kendinle barışarak başla. - Kimse sadece iyi değildir. Kimse sadece kötü
değildir. Bir savaşı bitirmek kahramanlıksa,
buna kendinle barışarak başla. - "Hepimiz bir gün öleceğiz. Belki genç belki yaşlı. Belki acıyla belki de huzurlu. Ama bir gün mutlaka yokluğa karışacağız. Bundan kaçamayız. Bununla savaşamayız. Fakat tümden çaresiz de değiliz. Onurumuzu koruyarak ölmek elimizde." (S. 35)
- "Sizler bizleri tanrılaştırdınız. Adımızı taşıyan tapınaklar, gösterişli heykeller yaptınız. Çünkü tanrılarla yüz yüze konuşabiliyor olmak gururunuzu okşayacaktı. Buna inanmak hoşunuza gidecekti. Maalesef bizim de hoşumuza gitti. Tanrı rolünü hepimiz çok sevdik. Fakat siz bununla da yetinmediniz. Takipçisi olduğunuz tanrının en büyük tanrı olduğuna inanmak istediniz. Biz bunu da memnuniyetle kabul ettik. Bu uğurda yüzyıllarca sürecek savaşlar başlattınız. Savaşan sizdiniz, ama adına tanrılar savaşı dediniz." (S. 259)
- "Tanrıların siz insanlara verdiği bu güç hep ilgimi çekmiştir. Çoğu zaman basit, bencil, korkak yaratılarsınız. Hayvanları çoğunuza tercih ederim. Ama bazen öyle şeyler yapıyorsunuz ki, tanrıların sizi hayvanlardan üstün tutmasını anlayabiliyorum. Peki, senin ruhun ne kadar güçlü Leofold? Yüreğinin sınırları nedir? Perg'de yaşayanlar ya da lanetli köyün için ne kadar fedakârlık yapabilirsin? Nereye kadar gidebilirsin?" (S. 238)
- İnsanlar bazen bunu yapar. Birlikte oldukları kişiyi er ya da geç bırakacaklarsa, kısa sürede alabilecekleri her şeyi almaya çalışırlar ondan. Daha açık söyleyeyim: sömürürler.
- Kendisinin sahip olamadığı mutluluğu başkalarından esirgeyenler her yerdeydi.
- Yarışmaya alışmış insanlar. Alıştırılmış. Uğrunda yarışacak bir şey olmasa da koşma ihtiyacı duyarlar.
- İnsanların kafası özgür olmadıktan sonra, kanunların özgürlük sağlamasının anlamı yoktu.
- İnsanlara sesini duyurabilmek için önce bağırmaktan vazgeçmek gerekir.