Hayır olmaz çocuklarım, diyordu. Her şeyden önce gidip değirmenime gıdasını vereyim. Ne zamandan beri ağzına bir lokma girmedi...
Diğer Alphonse Daudet Sözleri ve Alıntıları
- Kin, zayıfların hiddeti!...
- Cornille ölünce, kimse onun yerine geçmedi. Ne yaparsınız efendim! Bu dünyada her şeyin bir sonu var. Rhone boyunca gidip gelen pazar kayıklarının, kukuletalı boyun atkılarının, iri çiçekli ceketlerin modası nasil geçmişse, yel değirmenleri de artık tarihe karışmış olmalı!
- Hayır olmaz çocuklarım, diyordu. Her şeyden önce gidip değirmenime gıdasını vereyim. Ne zamandan beri ağzına bir lokma girmedi...
- Serbest yaşamak arzusu, insana ne kazandırır, öğren...
- Zavallıcık, kendini o kadar yüksekte görünce, bir türlü dünyaya sığamaz olmuştu...
- Kral şatonun bir ucunda, tek başına bir odaya kapanmıştı...Krallar, ağladıklarını kimseye gòstermek istemezler...
- -Siyasi görüş farkı. O kızıllardan. Ben ise beyazlardanım.
Birbirinden daha saf, birbirinden daha cahil, senede ancak bir kere şehre inip de, Arles'in aynalı küçük kahvehanelerinde, Batlamyusların sarayıymış gibi gözleri kamaşan bu iki yabani, Theocrite devrinden kalma bu iki sığırtmaç, bu ıssız çölün ortasında birbirlerine sokulacakları yerde, siyasi görüşleri yüzünden birbirlerinden nefret edebilmenin yolunu bulmuşlar demek!... - Ben o su kokusunu, böceklerin sazlara o esrarlı sürtünmelerini, ürperen uzun yaprakların o hafif mırıltısını severim...
- Pusuda:
Burada pusuya "umut" diyorlar. Bu isim pusuya, pusuya yatmış avcının bekleyişine, gündüz ile gece arasında her şeyin beklediği, umduğu, tereddüt ettiği o kararsız saatlere ne kadar da yakışıyor... - Burası olağanüstü bir kütüphane. Her şey yolunda, şairlere gece gündüz açık. Günün her saatinde çalgı çalan küçücük, zilli saatleri bile var. Burada çok tatlı günler geçirdim...