Eskiden cankurtaran denirdi, ambulans demek yeni âdet oldu. Cankurtaran ne güzel sözcüktü oysa...
Diğer Ayfer Tunç Sözleri ve Alıntıları
- Bir soğuk gazoz içerken 'Ne kitabı yazabilirim?' diye düşünmeye başladı. Son günlerde eline geçen kitapları hatırladı. Şöyle bir karıştırıp bıraktığı tarih kitapları, kendisine gönderilen bilimsel çalışmalar, yeni yeni moda olmaya başlayan kişisel gelişim kitapları vesaire. Bir kitap yazmalıydı da, ne hakkında olmalıydı? Bilemedi.
- Amerika'da sanat okumak yeni trenddi; onların da bundan geri kalmaya niyetleri yoktu. İkisinin de derdi oyuncu, olmadı yönetmen, olmadı sanat yönetmeni, o da olmadı reklamcı olmak; bir şekilde kreatif bir mesleğin majör figürleri arasında yer almaktı.
- En iyi durumda bile ömür boyu iğnenin izlerini taşıyacaktım sırtımda. Bu yeterince kötüydü gerçi ama asıl canımı sıkan şey başkaydı. Bana nasıl davranmaları gerektiğini bilememeleri beni endişelendiriyordu. Tavır ve konuşmalarında belli ediyordu bu kendini. Kararsız, rahatsız, ama bir yandan da ilgisiz ve sıkılmış bir halleri vardı. Yaptıkları şey umurlarında değildi. Bir şey yapmaları gerekiyordu -herhangi bir şey- çünkü bir şey yapmamak mesleğe aykırıydı.
- "Bütün gün yatakta kalmanın nesi hoş?"
"Kimseyi görmek zorunda kalmıyorsun." - İnsan gençliğini aşka vermezse, gençlik ne işe yarar?
Ama kaybeden sonunda siz olmuÅŸsunuz.
Kayıp mı? Kaç kişi böylesine sevebilmiştir dünyada?
Ama bir kucak korla kalan siz olmuÅŸsunuz.
İyi ya boş değildi kucağım.
Ama yandınız, kül oldunuz.
Ama vardım, kül bunun kanıtı. - "Birini bir zamanlar sevmiş olmak insanın içinde iz bırakıyordu. İnsan o kişiyi artık sevmese bile, iz kalan yer acıyordu."
- "Başka türlü olamazmıydı?" Soru eki mi bitişik olmalı. Ayrı yazarsam gözüne batar. Scotland Yard'da filan mesleki görgü bilgi arttırma kurslarına katılmış, kendisine lazım olan İngilizce'yi iyi kötü kıvırmıştır Uluçmüdürüm. Ama Türkçesi zayıftı. Hem köküne kadar milliyetçidir bunlar, hem kendi dillerini bilmezler. Ayrı yazarsam cümlede bir tuhaflık olduğunu hissine kapılır. anlam yerini bulamayabilir. Eğer dilbilgisi sağlamsa (değildir ya) hoşlanmaz. Bu türden iktidarlı ilişkilerde kadınca marifetlerin dışında, kadının erkekten daha iyi bildiği hiçbir şey olmamlıdır. Olsa bile kadın asla belli etmemelidir. İktidar her yerdedir, her andadır. Sözcüğün içinde, anlamın kenarında, doğasında, dilbilgisinin ayrıntısındadır. (Tanrım deliriyorum).
- Eskiden cankurtaran denirdi, ambulans demek yeni âdet oldu. Cankurtaran ne güzel sözcüktü oysa...
- İnsan gençliğini aşka vermezse, gençlik ne işe yarar?
Ama kaybeden sonunda siz olmuÅŸsunuz.
Kayıp mı? Kaç kişi böylesine sevebilmiştir dünyada?
Ama bir kucak korla kalan siz olmuÅŸsunuz.
İyi ya boş değildi kucağım.
Ama yandınız, kül oldunuz.
Ama vardım, kül bunun kanıtı. - "Birini bir zamanlar sevmiş olmak insanın içinde iz bırakıyordu. İnsan o kişiyi artık sevmese bile, iz kalan yer acıyordu."