- Siz ölüleri seversiniz; çünkü ölüler, mangalar, düzineler halinde düşünen ve irili ufaklı lobilerin parsellediği bu cemaat kültüründe kutsadığımız bazı köhne değerleri eleştiremezler...
- Deliler, şizofrenler, filozoflar ve şairler dışında herkesin bir ''kimsesi" vardır; bir de genellikle yok sayılan kimsesizliği..
- Çünkü hayat, herkesin şahsına münhasır algısıyla, bilinci ve ahlakıyla orantılı yaşadığı bir serüvendir ve değil mi ki bu dünyada herkes kendi hikayesinin öznesidir... (sayfa:18)
- Eski bir aşk, yeni bir ayrılıktır her zaman. Bunu kuşlar sorar, yıldızlar da anlatır. Kimse bilmez be canım, bir yara bir ömrü nasıl kanatır...
- "Değil mi ki herkesin bir kenti vardır: Bir insanı sevmek gibidir bir kenti sevmek.."
- Artık benim güvercinlerim de bir göğe, bir ellerime dokunacaklardı. Böylelikle ben de, evet ben de göğe dokunacaktım! Güvercin sahibi olmak, değil yalnız gökyüzüne yakın olmak, büsbütün ait olmaktı... Ait olmaktı!
- " Bir adam, eli cebine giriyorsa adamdır..."
- Diyarbakır, sen kendine ve bana benzersin; umuda meyilli, kedere mecbur...
- Hiçbir şeyden haberdar olmayan bir genç kızın hayatı adına kaçak çayların içilip başlık fiyatı için pazarlıkların yapıldığı, sonunda makul bir fiyatta anlaşıldığında yer minderlerinden kalkılarak "Allah sonunu getire!" denilip tokalaşılan, feodalitenin hüküm sürdüğü o atmosferde hayatı kendimce anlamlandırmaya çalışıyordum.
- Oysa kim bilir ki yanağında yangınlardan çok önce o yârin bıraktığı öpüş izi var; yüreğimde oralardan kalan bir düş izi var...