- Kanıyor takvimden gamsız ağaçsız evlatlarını döver gibi seven bir sonbahar güvertesinde adresini şaşırmış kayıp bir nisan yağmuru ömrümün sol anahtarısın hazan makamının kapısını açan ne nisanlar gördüm ben ilkbahardan kaçarken bir mızrapa tutunan ne bileyim ben böyle bir şeydir herhalde bir mevsimin şarkısı ya da mevsimlik bir vivaldi sancısı... ekim kasım işlerini öğrenirken bir keman ağlamayı bir de, şarkıya söz yürür, yeşile aldanır suyun kudreti ve sen hiçbir zaman sol anahtarı yaptıracak bir çilingir bulamazsın bana kalırsa sen, ömrümün sonuna kadar, o şarkının kapısında kalacaksın!
- Öyle Bakma Çünkü... Güzel bahçeli bir ilkokulun penceresinden dünyaya, hayret, hasret ve biraz da bayat bayram şekeri kederiyle bakan, aklı canbaz,yanağı al, sesi çilek aroması bir çocuk oturuyor gözlerinde...
- Çöl Daha İyi! Çöle kıyısı olan kentlerin limanları sıkıcı olur kuş uçar gemi geçmez, kervan zaman içinde. böyle kentlerde insan fırtına gibi sever, sevdiği için ağlamayı. hangi türküde sevmekten bahsedilse ben hicaz olurum elimi ıslatır elinin teri ziyan olurum seni sevmekle ıslanır akşam sefalarım hangi türküde sevmekten bahsedilse bu çölde ben 'şair burada yaşadığı kenti çöle benzetiyor'da bahsedilen şair olurum
- Başkalaşan Aşk Adını anmak güzeldi, dost ağızlarda sana dair cümlelerin ıslatılması... Adını anmak... Yüksek sesle, kimsesiz gecelerin düşsel avuntularına sırt çevirip senden söz açmak... Biraz gülünç, biraz sitemkar... güzeldi... Adının Türkçedeki yankısı özeldi... Seninle yoğurt yemek, kendi Kanlıcanlı, Sülalesi Kandilli yoğurtçunun mekanında... Denize amors durup, yüzüne cepheden bakmak güneşli bir mavilikte.... güzeldi.. İpe sapa konuşlanmaz bahanelerle elini tutmak, yüzünde Yüzyıllık bir hasreti gidermek güzeldi... Güzeldi'li geçmiş zamanları düşünüyorum şimdi... Cümlelerimiz öznesiz...Umursayan yok, Kanlıca'daki yoğurdu... ve eşikteki öpücük, tarih bilinci olmayan bir aşkın mührüdür artık...
- Göz gördüm başka açılara ayarlı.
- Yürüdü zaman sevdasızlığımızın üzerine.
- Şiir diye bir şey tutturmuşlar, kimseye acımıyorlar.
- Zaman durdu sanıyorlar sen susunca.
- "Biliyor musun, saçlarım dökülmeye başladığında, bıyıklarımdan iz yoktu. Seni yanımda tutabilmek için aklıma gelen her şeyi söylüyordum. Hep beraberliğe oynuyoruz, ondan herhalde."
- "Böyle bir toplumda kimsenin kendi ben'ine torpil geçmeye hakkı yoktur. Erdem dediğin çifte pasaportludur."