- "Bazen uzaklara baktığımda gözlerini üzerimde hissetmek hoşuma gidiyor." diyor kadın. Erkeğe düşense sadece o an gözlerini kaçırmamaktır kadının üzerinden.
- İnsanlara bir şeyler anlatmaya çalışmak buharlı bir cama yazı yazmaya benziyor. Özenle yazıyorsun, apaçık belli oluyor anlattıkların. Sonra silinip gidiyor.
- Ulaşmak, yakalamak istediğim birileri, bir şeyler var ama hep geç kalıyorum.Tam varmışken gidiveriyor o şey. Kalkan bir otobüs oluyor, kapanan bir kapı oluyor, kalabalığa karışıp bir daha göremediğim biri oluyor...Geç kalıyorum sonuçta. Hayatla aramızdaki bu fark hiç kapanmadı...Nerde yanlış yaptım?
- Yalnızlara özgü delice bir istekle anlatmak istiyorum. Her yalnızın aradığı bir fırsattır anlatabilmek. Birilerinin seni ilgiyle dinlediğinin mutluluğuyla biraz da eklemeler yaparak bir temsilin içindeymişçesine anlatırsın. Dinleyenler bundan hiç olmazsa başkalarının acısına tanıklık etmenin gizliden gizliye insana heyecan ve keyif veren tadını alabilirler. Ah evet, başkalarının acısına tanıklık etmek!
- Oturup, neyim var neyim yok anlatabilecegim insanlarda vardı elbet. Anlayabileceklerinden ve birseyler yapabilmek icin caba sarfedeceklerinden kuşku duymadıgım insanlar Fakat onlarada sorun çıkarmak istemiyordum. Onları üzmek ve beni her gördüklerinde yeni bir sorunla karşılasabilecek olmanin verdiği bir sıkıntı haline sokmak benide üzüyordu. Bu yüzden onlarada aynı iğrenç yanıtı verdim; " Hiç birşey yok..." Böylece sahiden önemsediğim insanları kendime karşı koruyordum. Onları muhataralı bir ruhtan uzak tutuyordum. Aşkı yitirmis zayıf bir ruhtan...
- Son anda binmekten vazgeçtiği bir otobüs, suskun kalınmış bir telefon araması, sinemada yanında duran boş koltuğa bakış... Tamamlanmamış bir cümledir insan. Yalnızlığıyla bile bir araya gelemeyecek kadar ıssız... Bütün bunlara rağmen hayat, yine de anlamlı bir cümle kurabilme isteğidir. İnsanın kendini tamamlayabilme isteği... Zaman içinde aşınmış, her şeye kırgın bir ruhun kendini onarabilme çabasıdır.
- Ne olduğu, nereden geldiği çok önemli değil. Sadece umudu hatırlatacak bir şey... Bir göz kırpması uzunluğunda bile olsa, umut. Gürültülü bir posta treninin kendisi bile her şeye rağmen umuttur. Birilerinin trenden senin için inebileceği ya da gelmesinden umudunu kestiğin bir haberin ulaşabileceği ihtimaliyle bir umuttur bu kara trenler.
- Hevesleri, beklentileri, erteledikleri, kursağında kalmış kelimeleri, kaçırılmış bakışları, gizledikleri, bitirilmemiş mektupları, susuşları ve istemsiz veda edişleriyle tamamlanmamış bir cümledir insan.
- İnsanlara bir şeyler anlatmaya çalışmak buharlı bir cama yazı yazmaya benziyor. Özenle yazıyorsun, apaçık belli oluyor anlattıkların. Sonra silinip gidiyor. Karşılaştığım her insana anlatmak istiyorum. Küçükken gördüğüm buhar tutmuş her cama yazı yazmak isteği gibi..
- Ağlayabilseydim bazı şeylerin düzelebileceğini düşünüyordum. Ağlamadım. Korktum sadece...