- Çocuklar birbirinizi isimsiz de tanır. Çocuklar birbirlerini topa vurmalarından, saklambaçta gizlendikleri yerden, hızlı koşmalarından, misketlerden, spor ayakkabılarından tanır.
- "Bir annenin çocukları için akıtacak gözyaşları her zaman vardır!" diyor kadın.
Hayatın içinde umudun hiç bitmemesi de bu yüzden. - Şiddetin aşktan daha çok kavramla anlatılabildiği bir ülkede insanlar öfkenin her türlüsüne uygun aptalca kararlar alabildiği halde aşk için bunu yapamıyorlar. Çünkü şiddet hakkında söyleyebildikleri , aşk hakkında söyleyebildiklerinden daha fazla. Çünkü bir kadını anlayabilmekten acizken , akılları her türlü siyasal ve ekonomik teoremlere yeterince eriyor.
- Kapıda birikmiş kötülük , çok içerilerde bir yerde sakladığım küçük masumiyetlerimi istiyor.
- Ezber cümlelerin , ezber duyguların içinde aktığını varsayarken , gerçekte sevgilinin kalbine dokunmak gerektiğini unutuyor insan.
Oysa aşk , masa üstündeki kurmalı saattir. Gözlerine bakmayı , ellerine dokunmayı gerektirir. - Ne çok karanlık sıkışmış içimize.Her ışıkta,geçmişten kalan kekik kokulu bir anı,geleceğe uzanan altın tüylü kuş kanatları var.
- Gidelim buradan.
Senin masumiyetini, bilgelik zamanlarından kalma sırları, dünyanın bütün sabahlarını yanımıza alıp da gidelim. Hesap etmeden, haritaya bakmadan gidelim.
Ölelim diyecektim az kalsın. Ölmeyelim. Hiç ölmeyelim Anna. - Sonra bir Neşet Ertaş türküsü dinlesek
Yalnızca bir tane Neşet türküsü dinlesek
Unuttuğumuz her şeyi yeniden hatırlayabiliriz
Hatırlayabiliriz, evet - Gitmek istemezsen bir şiir miktarı kadar otursak diyorum. Şiir kalsın istersen, sadece otursak. Oturmasan da olur benimle, sadece ellerimi tut. Ellerimi tutma dilersen sadece yüzüme bak, güzüme bak ama Anna, yüzüme bak. Gözlerime bak, gözlerimin içine bak.
- Ams siz bürokrasi kuyruklarının mutsuz kölelerisiniz.(s.19)