- Kalabalık beni sahiden sıktı. Ben ikide birde böyle oluyorum, bazen bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazen da hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret filan değil... İnsanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile... Sadece bir yalnızlık ihtiyacı. Öyle günlerim oluyor ki, etrafımdan küçük bir hareket, en hafif bir ses bile istemiyorum. Fakat sonra birdenbire etrafımda bana yakın birilerini arıyorum. Bütün bu beynimde geçenleri teker teker, uzun uzun anlatacak birini. O zaman nasıl hazin bir hal aldığımı tasvir edemezsiniz..
- "Benim ay ışığını ne kadar sevdiğimi bilemezsin. Mehtaplı gecelerde yalnız başıma gezmek kadar hoşuma giden şey yoktur. Yalnız, bilmem dikkat ettin mi, mehtap insana daima bir arkadaş aratır. Mehtap altında ağır ağır giderken yanımda benim gibi hiç sesini çıkarmadan, hiç konuşmadan yürüyecek ve bu gümüş ışıkları yavaş yavaş içecek bir arkadaş ararım."
- "Ara sıra kendi kendimizden kurtulup cereyana kapılmak hoş bir şey.
Ne dersin? Hem biz seninle hiç dans etmedik değil mi?" - "Trenin hareket saati gelmişti. Bir memur vagon kapısını örtüyordu. Maria Puder merdiven basamağına atladı, sonra bana eğilerek, yavaş bir sesle, fakat tane tane:
-"Şimdi ben gidiyorum. Fakat ne zaman çağırırsan gelirim." dedi.
Evvela ne demek istediğini anlamadım. O da bir an durdu ve ilave etti:
-"Nereye çağırırsan gelirim!" - hiçbir mahluk bir erkek kadar hodbin,kendini beğenmiş ve kibirli,fakat aynı zamanda korkak ve rahatına düşkün değildir..
- hiçbir kadın,ihtiras halindeki bir erkek kadar aciz ve gülünç değildir.
- insanlara kızmama imkan yoktu,çünkü insanların en kıymetlisi,en iyisi,en sevgilisi bana en büyük kötülüğü etmişti.
- her şeyi,her şeyi,bilhassa ruhumu hiç bulunamayacak yerlere saklamalı...
- Resim yapmak ve insanlar hakkındaki hükümlerimi bunlara aksettirmek istiyorum ve belki de biraz muvaffak oluyorum... Fakat bu da boş... Kendilerini istihfaf ettiğim insanların bunu anlamasına imkan yok, anlayabilecek olanlar ise, zaten istihfafa layık olmayanlar. Şu halde bütün sanatlar gibi resim de muhatapsız, yani asıl kastettiklerine hitap etmekten aciz.... Buna rağmen dünyada ciddiye aldığım yegane iş budur... Sırf bunun için resim yaparak geçinmek istemiyorum. Çünkü o zaman kendi istediğimi değil, benden istenileni yapmaya mecbur olacağım... Asla... Asla...
- Ve ben ki her insanı küçük bir hikaye gibi okuyup geçmeyi büyük adamlığın şanından addetmek isterim, bu kız bende hayatımın sonuna kadar bitirmeye imkan olmayan muazzam bir kitap tesiri yaptı.
Ve ben o hale geldim ki, bütün kitaplarımı bu anlaşılmaz ve sihirli kitaptan bir satır okumak için feda edebilirim.