- Belki bu şehirde adam öldürmenin biraz şerefli ve kahramanca bir şey gibi telakki edilmesi, belki de bu katlin kendi kızı için olduğunu bilmesi, ona Şakir'i daha sıcak gösteriyordu.
- "Siz burada mısınız? diye başka bir sualle cevap verdi.
Sonra: Ne saçma sual, değil mi? diye ilave etti: İşte görüyoruz ki buradasınız.
Ne diye sorarız acaba?..
Türkçenin kedine mahsus bir manasızlığı... Dünyada hiç bir lisanda bu kabiliyet yoktur... Saatlerce konuşup hiçbir şey ifade etmemek kabiliyeti!.." - Arkadaşlığımızın şekli bana değil, size tabidir.
- Hayatta hiçbir şey ona kıymetli görünmemiş ,peşinden koşmak, erişmek, sahip olmak arzusunu vermemişti. Etrafına daima bir yabancı gözüyle bakmış, hiçbir yere bağlanmak arzusu duymamış, bu yalnızlığının gururu içinde memnun olmaya çalışmıştı. Şimdi İlk defa bir şey istiyor, hem de korkunç bir şiddetle istiyordu. Fakat niçin bu istek bir imkansızlıkla beraber gelmişti? Niçin hayatının en büyük arzusunu, şimdiye kadar belki yine içinde, fakat en gizli yerlerde saklı duran bu arzuyu, hapsedildiği yeri parçalayarak ortaya çıkar çıkmaz öldürmeye mecbur kalıyordu?...Niçin? Kimin için?..
- Benim hayatta sizin kadar tecrübem yok. Pek az insanla tanıştım ve daima kendimle yaşadım. Görüyorum ki başka yollardan gittiğimiz halde ikimizde ayı neticeye varmışız: ikimiz de birer insan arıyoruz, kendi insanımızı... Eğer birbirimizde bunu bulursak harikulede birşey olur.
- "Etrafımız o kadar çirkefle dolu ki, temiz kalmak için bir tek çare kendi dünyamıza çekilmek ve muhitle, hiç olmazsa manen, alakamızı kesmektir."
- Kim olursa olsun, bir insanın yaşamakla ölmek arasındaki büyük köprüde çabalaması korkunç bir şeydi.
- Ben de yaşıyacağım... Ama nasıl yaşıyacağım!... Bundan sonraki hayatım nasıl dayanılmaz bir işkence olacak!... Ama ben dayanacağım... Şimdiye kadar olduğu gibi...
- Kadın sevebileceği zaman sevmiyor, ancak tatmin edilmeyen arzulara üzülüyor, kırılan benliğini tatmin etmek istiyor, kaybedilen fırsatlara yanıyor ve bunlar aşk çehresi altında görünüyordu.
- "Elleriniz ne kadar soğuktu!" dedim.
Tereddütsüz cevap verdi:
"Isıtın!" Ve her ikisini birden uzattı.