- Bu yazıları yazdığın kalem yalnızca bir araç. Bilinci yoktur, onu elinde tutanın arzularına boyun eğer. Bu açıdan 'hayat' dediğimiz şeye çok benzer. Bu dünyada birçok insan bir rolü oynar, kendilerini yönlendiren bir 'Görünmez El' olduğunun farkında değildirler. Şu anda ruhunun bütün meramı senin ellerinde, harfleri yazdığın kalemde.
- Işık değişkendir, rüzgar onu söndürür, şimşek yakar, hiçbir zaman güneş gibi durduğu yerde parlamaz ama yine de uğrunda savaşmaya değer.
- "Kötülük" dedi Simyacı, "insanın ağzından giren şeyde değildir. Kötülük oradan çıkandadır."
- ...Biraz uzaklaşmıştı ki, barakayı iki kişinin kurduğu aklına geldi, bunlardan biri Arapça, öteki İspanyolca konuşuyordu. Yine de pek güzel anlaşmıştı ikisi. 'Sözcuklerin ötesinde bir dil var.' diye düşündü. 'Daha önce koyunlarla böyle bir deneyimim olmuştu, şimdi de aynı şeyi insanlarla yapıyorum.'
- "Siz hiç yolculuk düşleri görmemişsiniz."
- Her şey hem çok basittir, hem de çok karmaşık! Basittir, çünkü tek gereken bir tutum değişikliğidir; artık mutluluğu aramazsın. O andan başlayarak bağımsızsındır; hayatı başkalarının gözleriyle değil, kendi gözlerinle görürsün. Yaşıyor olmanın serüvenini aramaya çıkarsın. Aynı zamanda karmaşıktır da. Herkes bana mutluluğun ulaşılmaya değer tek hedef olduğunu öğrettiği halde neden mutluluğu aramıyorum? Neden hiç kimsenin gitmediği bir yoldan gitmenin riskini göze alıyorum?
- Kış yazla savaşır, güneş ile ay hiçbir zaman bir araya gelmez, kaplan köpekten korkan insanı kovalar, köpek fareyi kovalayan kediyi kovalar, fare de insanı korkutur.
- İnanç, Arzu değildir. İnanç, İrade'dir. Arzu tatmin edilmesi gereken bir şeydir, İrade ise bir güçtür.
- "Hem öğrenmek nedir ki. Bir sürü bilgi edinmek mi, yoksa hayatını değiştirmek mi?" "Söyle, öğrenmek bir yığın kitabı raflara dizmek midir, yoksa artık işe yaramayan ne varsa hepsini bir yana bırakıp hafifleyerek yoluna devam etmek mi?"
- "yüreğine, acı korkusunun, acının kendisinden de kötü bir şey olduğunu söyle."