- Rutin, mutsuzluğun bir başka ismi.
- Güçlülüğü ve kararlılığıyla pek çok kişiyi etkilemiş olabilirdi Veronika, ama neye yaramıştı bu? Boşlukta kalakalmıştı. Yapayalnız.
- Burada söz konusu olan ne sizsiniz ne de köyünüz, söz konusu olan 'ben'im. Bir insanın hikayesi, bütün insanlığın hikayesidir. İyi mi, kötü mü olduğumuzu öğrenmek istiyorum. İyi isek, Tanrı adildir. Yaptığım her şeyi, beni mahvetmeye çalışanlara ettiğim bedduaları, en önemli anlarda aldığım yanlış kararları, hatta şimdi size yaptığım bu öneriyi bile bağışlayacaktır, çünkü beni karanlığın içine iten Tanrı'dır.
Eğer kötüysek o zaman yaptığımız her şey doğru demektir. O zaman ben hiç yanlış karar almadım, demektir, o zaman biz çoktan lanetlenmişizdir. Bu hayatta ne yapacağımızın hiç önemi yoktur; çünkü 'kurtuluş', bir insanın düşüncesinin ve davranışının ötesinde yatmaktadır. - Sen benim doğru davranacağıma inandığın için ben de öyle davrandım.
- Bir şey elde etmek istiyorsanız gözünüzü hiç kapamamalısınız, bütün dikkatinizi hedefinizde toplamalı ve ne istediğinizden emin olmalısınız. Kapalı gözlerle hiç kimse hedefine ulaşamaz.
- İki tür ahmak vardır: tehdit edildikleri için bir şey yapmayanlar ve tehdit edildikleri için bir şey yapmak zorunda olduklarına inananlar.
- Erdem, dehşetin değişik yüzlerinden biridir. Bunu kavradığımız zaman, dünyanın, Tanrı'nın bir eğlencesinden başka bir şey olmadığını da anlarız.
- Hekimlerin dediğine göre, yeni keşfedilen bir madde olan seretonin, insanların duygularını yöneten öğelerden biriymiş. Seretonin azlığı insanın iş yaşamında dikkatinin dağılmasına, uykusuzluğa, iştahsızlığa, yaşamdan yeterince zevk alamamasına yol açıyormuş. Bu madde bedende hiç bulunmadığında ise kişi derin umutsuzluk, kötümserlik, bir gereksizlik duygusu, korkunç yorgunluk, endişeye kapılma, karar verme güçlüğü gibi belirtiler gösteriyormuş, bu da zamanla sürekli bir karabasana dönüşüyormuş ki sonu ya tam uuyumsuzluk ya da intiharmış.
- Yazmak,yalnızca bir düşüncenin ifadesi değil,aynı zamanda her kelimenin anlamı üstüne düşünmenin bir yoluydu.
- Aşkın büyüklüğünü, bir yolun uzunluğunu ya da bir binanın yüksekliğini ölçer gibi ölçemezsiniz.