-Bir soru sorabilir miyim Reshi?
-Tabi Bast.
-Kaygı verici bir soru.
-Zaten sormaya değer sorular hep öyledir. 33.sayfa
Demek hikaye anlatmakla hikayenin içinde olmak arasındaki fark buymuş: "Korku!" 60.sayfa
Şair şarkı söyleyemeyen müzisyendir. Sözcükler yüreğine dokunmadan önce aklına uğramalıdır ve bazı kimselerin aklı çok küçük birer hedeftir. Fakat dinleyici ne kadar küçük yada inatçı bir akla sahip olursa olsun, müzik ne yapar eder onun yüreğine dokunur. 122.sayfa
Ateş ışığında sırtını dönüp yatarken önünde uzayıp giden koskoca bir gölge vardı. Gözleri açıktı;o kadarı belliydi. Ama içimizden kim onun neye baktığını bilebilirdi ki?
Onun yerine arkasına , ate ışığının yarattığı halkaya bakın ve Kvothe'yi kendi haline bırakın. Canımız istediğinde hepimiz bir süreliğine de olsa yalnız başımıza kalmayı hak ederiz. Ve tesadüfen gözlerinde yaşlar görürseniz Kvothe'yi bağışlayın. Ne de olsa o daha bir çocuktu ve kaderin ne olduğunu henüz bilmiyordu. 252.sayfa
Gurur tuhaf bir şeydir ve cömertliğe cömertlikle karşılık verilmelidir. 239.sayfa
Biz Ruhla gezginizdir. Yaşamlarımız buluşmalardan ve ayrılıklardan , bir de aradaki kısa ama sıcak dostluklardan ibarettir.. 255.sayfa
Dostunu kaybetmenin 2 kesin yolu vardır, biri borç almaktır diğeriyse vermektir. 363.sayfa
Gurur aptalca bir duygudur ama çok da güçlüdür 363.sayfa
-Müzik iyidir hoştur, ama metal kalıcıdır.
Odadan çıkarken Kilvin'in dedikleri üzerinde düşündüm. İlk defa bir sözüne canı gönülden katılmıyordum. "metal paslanır" diye geçirdim aklımdan, "ama Müzik bakidir."
Zaman elbet birimizi haklı çıkaracaktı. 453.sayfa
-Kvothe, tuzun içinde ne yaşar?
-"bazı minareller", diye düşündüm."kromium,loasal, malyum, iyot.. vücudun ihtiyaç duyduğu fakat elmalardan ekmeklerden ve sağdan soldan topladıklarından alamadığın her şey."
-Balıkların düşleri dedim.Ve denizcilerin şarkıları. 519.sayfa
-Gerçek bir ilaç olduğunu o sayede anlayabilirsin. Tadı hoşuna gitseydi şeker falan olurdu.
-Zaten hayat da öyle değil mi? Hep tatlı şeyler istersin ama acı şeylere ihtiyaç duyarsın. 596.sayfa
Enstrüman kutumu bankın yanına bıraktım ve lavtamın da biraz güneş ışığından hoşlanacağını düşünerek kutunun kapağını açtım. Müzisyen değilseniz ne demek istediğimi anlayamazsınız. 669.sayfa
Üniversitenin altında en çok istediğim şeyi buldum. Ama hiç de beklediğim gibi çıkmadı. Zaten gönlünde yatana kavuştuğun zaman hep öyle olmaz mı? 710.sayfa
Yer altında hiç bulunmamışsanız neler hissettiğimi anlayamazsınız. Yerin altındayken karanlık mutlak, neredeyse elle tutulacak denli yoğundur. Ani bir sel baskını gibi hücuma hazır bir halde ışığın hemen dışında pusuya yatar. Hava durgun ve bayattır. Bizzat çıkardıklarınızın dışında başka hiçbir ses yoktur. Soluklarınız kendi kulaklarınıza çok yüksek gelir. Kalbiniz güm güm atar. Tüm bunlar olurken tepenizde binlerce ton toprak olduğu gerçeği bir an bile aklınızdan çıkmaz. 714.sayfa
kitabı alıp okumanız için bu kadarı yeterli sanırım :)