- Halbuki senden iyi mektup aldığım pek nadir oldu. Nahit, tekrar ediyorum, benim seni düşünecek vaktim seninkinden daha çok. Hayatımdan şüphe etmen de manasız. Hayatımı bütün gerçekleriyle bilmeni çok isterdim. Bilhassa son günlerde yeni zevkler, yeni maceralar aramak şöyle dursun, en basit en alelade ihtiyaçlarımı bile halledemiyorum. Değil eğlenmek, gezmek, herhangi bir insanla konuşmak imkanından bile mahrumum. Çektiğim sefaleti, çektiğim sıkıntıları bilsen beni bu türlü şüphelerle üzdüğün için cidden utanırsın. Bir çorap alamadığıma üzüldüğüm birçok günlerimi sabahtan akşama kadar aç geçirdiğim bir sırada sen tutturmuşsun, "Nasıl yaşadığını biliyorum" diyorsun. Bilmiyorsun Nahit; bilsen böyle bir şey söyleyemezsin.
- Bugün vapurda geliyordum. Hep seni düşünmek için kimsenin yüzüne bakmadım. Daha evvelki mektuplarımda bana seni daha yakından hissettirecek şeyler istemiştim. Resim gibi yahut vücuduna, eşyalarına ait şeyler gibi, göndermedin. Nihayet kendini beklemeye karar verdim. Öyle sanıyorum ki bu ay sonunda Ankara'daki işlerin bitecek. Buraya gelebileceksin. Bunu düşündükçe ne kadar sevindiğimi tasavvur edemezsin. Son günlerdeki tek zevkim seni yanımda farz etmek. Bunun üzerine saatlerce hayaller kuruyorum. Bilmem bu hissimi anlar mısın?
- İstanbul'a gelebilmek yahut gelememek vesilesiyle İstanbul muhabbetinden bahsediyorsun. İstanbul muhakkak ki güzel şehir. Ama benim için güzel şehir, çirkin şehir diye bir şey yok. Sadece senin bulunduğun şehir, senin bulunmadığın şehir diye bir şey var.
- Bu arada kaç defa rüyama girdin. Bazen iyi, bazen fena. Ama ne olursa olsun, hepsi, içimin senden uzak kalamadığına delalet ediyordu. Hiç merak etmedin mi?
- Bu konuşmalar biraz da komünist şairlerin şiirlerine benziyor. Hep "güzel günler göreceğiz" diyorlar. İyi ama nasıl göreceğiz? Öyle değil mi? Bize de Mareşal gibi bir adam lazım. "Sabredin, bütün istedikleriniz olacaktır" desin. İnanalım, sabredelim.
- Yarışlara gidiyor musun? Yarınki yarışlara gidersen, birinci ikilide hiçbir şey oynama. Çiftede pek az miktarda mesela birer tane Seyran - Nevvare, Aşkar - Nevvare oynayabilirsin. En çok güvendiğim oyun son ikilide: Mine -Roket, Roket - Mine. İkinci kombinezonu, yani Roket - Mine'yi birincinin yarısı kadar oynamalı. Mamafih yarışa gitsen de büyük para ile oynama.
- Annemi ölmüş gördüm rüyada. Ağlayarak uyanışım Hatırlattı bana, bir bayram sabahı Gökyüzüne kaçırdığım balonuma bakıp Ağlayışımı.
- Annemi ölmüş gördüm rüyamda. Ağlayarak uyanışım Hatırlattı bana, bir bayram sabahı Gökyüzüne kaçırdığım balonuma bakıp Ağlayışımı.
- ...Bir yazarın edebi hüviyetini sadece işçiliği tayin eder. s.22
- Dilin zenginleşmesini müesseselerden değil, sanat adamlarından beklemeliyiz. s.58