- ... Diyeceğim hakkında çok şey duyup neredeyse hiçbir şey bilmediğim bu kente ayak basmadan önce, onunla savaş yıllarından kalma bir Hollywood filminin karelerinde tanışacaktım. Bu karelerin gerçek Kazablanka ile uzaktan ya da yakından hiçbir ilgisinin olmadığını, filmin baştan sona stüdyoda çekildiğini fark etmem içinse aradan yıllar geçmesi gerekecekti.
- Ve Alaaddin'in lambasından çıkan dev gibi II. Hasan Camii yolumu kesiyor birden. Küf yeşili devasa çatısı, okyanusa meydan okuyan minaresi ve bin bir çeşit süslemeleriyle İslam coğrafyasının harikalarından biri olduğunu kanıtlamak istercesine uçsuz bucaksız avlusu, sebilleri ve medreseleriyle önümde yayılıyor.
- (II. Hasan Camii) Sınırlarını zorlayan bir büyüklük kompleksinin ürünü bu cami hakkında bazı şaşırtıcı rakamlar vereyim: elli milyon saat boyunca tam otuz beş bin işçi ve zanaatkar çalışmış şantiyede. Yapıyı denizin hiddetinden koruyabilmek için yirmi altı bin metre küp beton ve altmış bin metre küp kaya parçası dökülmüş kıyıya. Namaz kılınan bölüm üç bin dört yüz metrekarelik bir alanı kaplıyor ve Murano'dan getirilen elli avizeyle aydınlatılıyor. Her biri altı metre çapında ve on metre yüksekliğinde. Çatıya, geleneksel Fas mimarisini taklit eden tam üç yüz bin kiremit döşenmiş. Vs...
- Orada, Akdeniz'in doğu ucunda, üç denizin birleştiği yerdeydin. Lygos'tu adın, Byzantion'du. Adın Dar-ı Saadet, Dar-ül Hilafe, Dar-ı Devlet-i Aliye-i Osmaniye idi. Konstatiniyye ve Konstantinopolis'ti. Ve İstanbul'du.
- Ege Denizi'nin güneydoğu ucunda, Anadolu kıyılarından yalnızca on beş mil açıktaki Rodos, Oniki Adalar'ın (Dodekanes) en büyüğü, Yunanistan'ın ise Girit, Eğriboz ve Midilli'den sonra dördüncü büyük adasıdır.
- Malta Akdeniz'de bir ada, daha doğrusu büyükçe bir kaya parçası, ama onu tek bir sözcükle anlatmak gerekirse "taştan kent" de diyebiliriz.
- pehlivanlar, hükümdarların sol tarafında dururlardı.
Çünkü cesaret makamı olan yürek bedenin sol tarafındadır.
Defterdarlar ve katipler, padişahın sağ tarafında idiler.
Çünkü yazı ve kayd sağ ele aittir
Sofilere padişahın kaşısında yer verirlerdi.
zira sofiler ruh aynasıdır ve ma' nen aynadan da mücelladır.
......
Güzel bir yüz aynaya açıktır, çünkü kendisini görmek ister.
Ayna ise ruhun cilasıdır ve kalbi kuvvetlendirir. - Neye yarar bir duvar ? Mekanı bölmeye. Bir odayı, bir evi, bir bahçeyi çevirmeye. Ufku kapatmaya belki, görüşü engellemeye. Kurşuna dizilmeye de yarayabilir - sanırım bunu bir yerde okumuştum- Duvar işemek içindir, ilk işlevi başka olsa da . Hani ne demişler : " Eceli gelen it cami duvarına ..." Bir kenti de çevirebilir duvar, güvenlik altına almak için. Ne var ki ressam dostumun atölyesinden görülen duvar kenti çevirmiyor düpedüz ortadan ikiye bölüyordu. Evet, Berlin'deydik.
- Oturduğum evden az ötede, Shaubühne'nin (Ah ! Almanca bilseydim bir tekini bile kaçırmazdım burada sahnelenen oyunların) tam karşısındaki gazete bayiinden Le Monde aldım 1,20 euro ödedim. Satıcı mavi gözlü, sarışın bir delikanlıydı. Almanca bir şeyler söyledi, anlamadım tabii. Baktım Hürriyet de var. Ne güzel, hürriyetin hem kendisi hem gazetesi var adım başında ! Ondan da bir tane alınca " Abi, dedi Türkçe, Le Monde'un fiyatı 1,40 euro"
- Aşkın kayığı hayatın kayalıklarına çarptı.
Mayakovski