- Bu kitapta anlatılan olayların hepsi gerçektir fakat hicbiri henüz cereyan etmemiştir.
- Kartları kader karıştırır sende oynarsın.
- ''... kafamın içinde kocaman bir ağaç ve küçücük bir maymun var. daldan dala zıplıyor, onu evcilleştiremiyorum. bütün şarkılarda senden bahsediliyormuş, onu fark ettim. ezelden beri o nazlanan senmişsin. ''
- ''...her şeyde senden bir anı aksediyor, senin masumiyet kanıtı parmak izlerinle dolu sanki dünya. gelgelelim masumiyet, yaşam belirtilerinin azlığı demektir ... ''
- Ermişler de, reklamcılar da aynı şeyi söylüyor:"Anı yaşa!" Anı yaşamak mı istiyorsunuz? Buyurun, Grand Grave'in dokuzuncu kat penceresine! İşinize gelmedi mi? Halbuki her birimiz zaten dokuzuncu kattan düşüyoruz. Kimimiz üç saniyede, kimimiz yüz senede. Bu kadar basit.
- Peygamberin otlattığı kuzular kadar masumdu. Ya da bana ilk anda öyle gelmişti. Zira 'ilk an' ne kadar kalıcıysa, masumiyet de o kadar kalıcıdır.
- ?Bir insan acıdan delirdiğinde, diğerleri onun acısını değil, deliliğini görürler."
- Aklımı kaçırdığımı düşünebilirsiniz. Bir insan acıdan delirdiğinde, diğerleri onun acısını değil, deliliğini görürler. Zehirli bir sarhoşluk içinde çile dolduruyorum.
- Ölüm karşısında herkes acemidir; ben de öyleyim. Hala hayattaysanız aziz okur, şansınız var: Acemi şansı.
- Kendimi bazen yarım kalmış bir proje, bazen de gerçekleşmiş bir felaket senaryosu gibi hissediyorum.