Felek, tesadüflerle sağ gösterir ve gerçeklerle sol vurur. Mutluluk, bu ikisi arasında geçen sürede yaşanır.

Tüm insanlara kahve ısmarlamak... Aklımdan geçen bu.

Nuh Tufan, geçen pazar günü piyangodan 100 milyon lira kazanmış, doğru mu?
-Evet, doğru. Yalnız, pazar değil pazartesiydi. Piyango değil, tavlaydı. Ayrıca, Nuh Tufan değil, İbrahim Kurban'dı. Ve 100 milyon değil, 100 liraydı. Bir de kazanmamış, kaybetmişti.

"Eğer bana olan şeyler ona da oluyorsa, kendi çapımızda bir kıyamet koparacağız demektir."

"Telefonda konuşuyorduk. Sana en son 'Sevgilim, bak ne diyeceğim..' dedin ve hat kesildi. Yıllarca, sözünün devamını merak ettim."
"Haaa? Şey, 'Jasmin Dizdar'ın Beautiful People filmine gidelim' diyecektim."
Bu cümleyi duysaydım, Beautiful People'ı muhakkak seyrederdim. O zaman belki bir teselli kırıntısı ruhumu mahvolmaktan korurdu. Ve her şey bambaşka cereyan ederdi?
Ne zaman düşünmeye başlasam kafam karışıyor.

Hayat, insanlar güldüğünde ciddiyetinden kaybetmediği gibi, insanlar öldüğünde de gülünçlüğünden kaybetmiyor.

Hayat zannettiğimizden de kolay; sadece imkansızı kabullenmeli, kaçınılmaz olandan korunmalı ve dayanılmaza katlanmalıyız.

Yalan, aptallaştırır; hakikat, delirtir.

Rusya ve Amerika'dan fırlatılan birer toplu iğneyi Atlas Okyanusu'nun ortasında çarpıştırmak gibi bir şey bu!

Uzadıkça kısalan şey nedir?
Ömürdür,
[ABDÜLHAK HAMİD TARHAN, 1852-1937]