- Her ev, tüketim çılgınlığıyla satın alınmış lüzumlu lüzumsuz ürünlerle giderek daralmaktaydı. Pekala işe yarayabilecek şeyler çöpe atılmasa, İstanbul'daki bütün evler yaşanmaz hale gelebilirdi.
- Eleştirmek için gereken enerji, büyü için gerekenden çok daha fazladır. Üstelik, birçok şeyin yanında mesela cahillerin suçlama, dahilerin itiraf tutkusu; tabiatın, ağırlığını büyüden yana koyduğunu gösterir.
- Gustave Flaubert'in de dediği gibi "Gece yarısından sonra yapılan her şey edebe aykırıdır."
- Yaşlıların da bir zamanlar genç, hatta çocuk olduklarını düşünmek çok zordur.
- İltifatlar içinde hakikate en yakın duranlar belki de aynı zamanda bir itiraf olanlarından ziyade, sır olarak verilenleridir.
- Mühim olan, problem çıkarmaktı; çözüm nasılsa bulunurdu.
- Sürpriz; zayıf ve/ya da hesaba katılmayan bir ihtimalin gerçekleşmesidir.
- Daha çok düşünüp daha yavaş hareket etmek gerekirdi. Terbiyenin şartı budur.
- Bir kadınla bir erkek baş başa kalınca ne olur bilirsiniz: Her iki taraf da yüzeysel veya derin şüphelerden kurtulmak için, bilinçli bir kararsızlığa başvurur.
- Bugüne dek merak ederdim, "Acaba nasıl delireceğim?" diye; artık biliyorum.