Her uygarlık, kendi yıkımının tohumlarını içinde taşır ve hepsinde aynı döngü yaşanır. Cumhuriyet doğar, serpilip gelişir, sonra zengin erkine dönüşür ve sonuçta, paralı askerlerle milyonerlerin kral yaptığı ayakkabıcı tarafından ele geçirilir. İnsanlar, kendi zalimlerini icat ederler ve zalimler de icat edilme amaçlarına uygun davranır.

Aşırı kibar insanlardan daha kabası yoktur. Nezaketin yüksek mükemmelliği, güzel ve gösterişli bir yapıdan ibarettir. Temelinden tavanına kadar, sevecen ve cömert şekilde söylenmiş yalanların şık ve süslü şekilleriyle yapılmıştır.

Gelenekler, doğru veya yanlış olanla ya da sağduyuyla ilgilenmez. Bir geleneği haklı çıkaracak ne kadar az şey varsa, o gelenekten kurtulmak o kadar zordur.

Âdem etten kemikten bir insandı. Bu her şeyi açoıklıyor. Elmayı yemek için değil yasak olduğu için istemişti. Asıl hata, yılanı yasaklamamış olmaktı. Çünkü o zaman yılanı yemek isterdi.

İnsan, manevi rahatlığını korumak için her şeyi yapar ve onu bu amaca götürmeyen bir işi yapmaya ne zorlanabilir ne de ikna edilebilir.

Doğa ahlaksızlık diye bir şey bilmez. Bunlar insanın icadıdır.

Parasızlık, tüm kötülüklerin nedenidir.

Kendinizi çoğunluğun tarafında bulursanız, ıslah olma (ya da durup düşünme) zamanı gelmiş demektir.

Kırk sekiz yaşına gelmeden kötümser olan bir adam, çok şey biliyor demektir. Bu yaştan sonra iyimserse hiçbir şey bilmiyordur.

Hıristiyan astronomlar, inandıkları Tanrı'nın yıldızları altı günde yaratmadığını üç yüz yıldır bilmektedirler; fakat bu detay üzerinde durmazlar. Rahipler de öyle.