Aşığın en büyük silahıdır sabır. Aceleci davranırsan karşındakini ürkütürsün. O, senin onu ne kadar sevdiğini bilmez. Bilmediği için de yaptığın hareketleri farklı yorumlar. Kendini tanıtıp sevdirmen için de sabır silahını kullanmayı bilmeliydin.

Kadınları etkilemenin yolu, aslında onları önemserken önemsemez gibi davranmaktır.

Seni geç tanıdığım için kendime kızıyorum.

Aşk, insanın bilgi edinmesini engeller.

Kadınlar güvercin gibidir. Ürkütmeye gelmez.

Duyguların ağırlığına göre insanlar üçe ayrılır ve hayvanlara benzer:

1. Şehvet duygularının ağır bastığı insanlar domuza;
2. Öfkesi galip gelenler, köpeklere;
3. Aklın galip geldiği insanlar ise krallara benzer.

Aşk çaresiz bir derdin içinde kaybolmak mıydı, kaybolduğunu sandığı çaresizliğin içinde bir çare bularak yarayı sarmak mı?

Hoşlanma, aşkın ayak sesleri olduğu gibi emekleme çağıdır da. Nehir dolup taştığında aşk da coşar! Hoşlanmak tensel bir ifadedir, bana göre aşk ise tenden geçmedir! Bedeni aşıp ruhların ruh dünyasında bir olmasıdır. Bir olmayı başaran ruhları anca ölüm ayırır. Başkalarının söylediği sözler değil.

Ey Agra! Seni, yarimi, öldükten sonra bile olsa bağrına bastığın için sevdim. Senin en çok gecelerini severim, seni küçük penceremden izlerken... Eskiden seni, karanlığında yarim ile saatlerce süren sohbetlerde bulunduğum geceler için severdim. Şimdi ise içinde barındırdığın mabet, kendi ışığı ile ayı kıskandırıyor diye seviyorum..

Karanlığımı aydınlığa, hayatımı yaşama kat! Beni nazik bedeninin ışığıyla aydınlat! Ruhumu al, sakla! Bana kendinden daha çok göz kulak ol! Sana muhtaçlığım gözlerinin kahvesinden değil dudaklarından dökülen bir Allah kelamı, bir sevda yanığı söz içindir...