- Olmayan aşkı zorla var edemiyorsun. Sen istiyorsun diye yoktan var oluvermiyor...
- Royce, onu ilk kez gerçekten gülerken görüyordu. Tebessüm yavaşça yayıldı yüzüne Jenny'nin, parlayıncaya dek gözlerinin içinde ışıdı önce, sonra kızın cömert dudaklarına uzandı, dudakları aralanıncaya dek kenarlarını yumuşattı, bu aralıktan bembeyaz dişler göründü ve kızın yumuşak ağzının kenarlarından iki gamze Royce'ye göz kırptı.
- "" Carter'in evine iki ev kala, bir grup çocuk, kumsalda kumdan bir kale yapmaktaydılar. Çocukların en küçüğü, bir buçuk yaşlarında, tombul bir bebekti. Yeni yürümeye başlamış olmalıydı. Henüz pek denge sağlayamadığı halde, kendisinden büyük olan diğer iki çocuğa cesaretle ayak uydurmaya çalışıyordu. Elinde kovasıyla, onlarla birlikte kıyıya doğru koşuyordu. Dönüşte, Sloan'ın yanından geçerken sallandı, ayağı takıldı ve düştü. Kovanın içindeki su kumların üstüne döküldü. Sloan, onun yanına diz çökerek, "Yardıma ihtiyacın var mı?" diye sordu. Küçük çocuk kovasını elinde sımsıkı tutuyordu. Dönüp poposunun üstüne oturdu, kıza baktı ve ümitsizlik içinde hıçkırıklara boğuldu. Sloan ona doğru atıldı bebeği kovayı ve kumları hep birlikte kucakladı. Gülerek onun sırtını okşuyordu. "Ağlama küçüğüm. Ağlama, canım... şimdi hallederiz" Çocuk sakinleşti. Kumlara bulanmış yumruğuyla gözlerini ovuşturdu. Sloan onu kucağından yere bıraktı ve boş olan elini tuttu. Tekrarladı, "Hemen hallederiz. Degil mi?" Son cümleyi Noah'a bakarak söylemişti. Noah önce, kızın hercai menekşe rengindeki yalvaran gözlerini, sonra çocuğun kahverengi ümit veren bakışlarını gördü. Sessizce kovaya uzandı. Sloan ona gülümsedi. Bebekde gülümsedi. Beyni bu anı bir fotoğraf karesi gibi yakaladı Bu kızı istiyordu ""
- ? ?Anlatacak bir şey yok.? Dedi Nicki sakin bir tavırla. Ortadaki kart destesini alarak karıştırmaya başladı. ?Bir evlilik tartışması yaptık.? (?) Nicki?nin hırpalanmış gömlek yakasına bakarak, ?Ne! Evlilik mi!? diye bağırdı. ?İki erkek nasıl bir evliliği konuşabilir ki!? Nicki kayıtsızca: ?Damadın kim olacağını tartışabilir.? Dedi. Cesur olanı sordu, ?Karar verildi mi bayım?? (?) Nicki ortaya parayı sürerken ?Evet? dedi. ?Ben sağdıç oluyorum?? ?
- "Neden?" diye sordu Clayton aniden. "Neden benimle evlenmek istiyorsun?" Whitney Clayton'ın odada ona doğru yaklaşmak yerine Whitney'in yanına gelmesini beklediği andan bu yana kendisinden kayıtsız şartsız bir teslimiyet beklediğini biliyordu; genç kadın şimdi Clayton'ın kendisinden duymak istediği şeyin ne olduğunun da farkındaydı. Whitney mutluluk ve huzur gözyaşları arasında bir soluk aldı ve, "Çünkü seni seviyorum," dedi usulca. Clayton ona sımsıkı sarıldı. "Eğer doğru söylemiyorsan Tanrı yardımcın olsun!" dedi sert bir sesle, "Çünkü seni bir daha asla bırakmayacağım."
- İmkansız görünen bir aşk yoktur.
- Parlayan yüzü yaşadığı sürece hatırlayacağını bildiği bir resimdi,yumuşak ses tonuyla söylediği sözler hep kalbinde kalacak bir duaydı.
- Tatlı, bilge dedesinin sık sık dediği gibi, "Yalan, söylenen kişinin zekasına hakaret olduğu kadar, söyleyen kişinin ruhuna da hakaretti."
- Royce, onun göreni sarhoş eden gözlerine bakıp mırıldandı: - "Neden sen şimdi olduğu gibi kendi rızanla teslim olduğunda ben kendimi galip gelmiş bir kral gibi hissediyorum da, kendi rızan olmadan teslim olduğunda mağlup olmuş bir dilenciye dönüyorum?"