- Küfr-i zülfün salalı rahneler îmânımıza
Kâfir ağlar oldu bizim ahvâl-i perîşânımıza - Madde aleminin dört temeli nefislerimizin dört derecesidir.Bütün kötülüklerin kaynağı nefs-i emmaremiz ateşe, yaptığımız kötülüklerden sonra kendimizi kınayan nefs-i levvame havaya, iyi ile kötüyü ayırmamızı sağlayan nefs-i mülhimme suya ve bizi kötülüklerden arındıran nefs-i mutmainnemiz toprağa benzer.
- Bihruze! Şimdi de kelebekler rüyalarında kendilerini sen olarak görebilmek için dalıyorlar mıdır acaba?
- Sitare'ye çeyiz olarak verebilecek hiçbir şeyim yoktu ama ona gönlümden bir ev yaptım. Bütün duvarlarında onun nakışları olan, bütün pencerelerinden ona bakılan, bütün kapılardan ona varılan bir ev. İçinde çörek otundan güneşe kadar her şeyin olduğu bir ev.
- Aşk... Gök kubbenin altındaki en gizemli kelimelerden biri. Bilinmeyen... Belki bilindikçe daha da bilinecek renkleri,desenleri ortaya çıkan... Tanımlanamayan... Belki binlerce kez tanımı yapılmış olmasına rağmen tanımlanamayan... Aşk; belki de bin bir başlı ırmak,her birinin yolculuğu ayrı, ama hepsinin ulaşmak istediği deniz bir...
- Çünkü; canına sevgili isteyenle, sevgili için can isteyen arasında hayat yolculuğunun ta kendisi gizlidir...
- Sevgili!
Aşkın şiirini yazmak isterdim sana; sana aşkı şiir ile yazmak isterdim... Aşkı seninle tanımlamak ister, aşkı sende tanımak isterdim. Ay ikiye bölündüğünde yanında olmak, Uhud'da dişini avcuma almak isterdim... - Artık şüphedeyiz; canları yâre ulaştıran bir sel miydi aşk, şekeri güzele sunup ağuyu kalbe bulaştıran bir el miydi? Sana varacak yolların çilesi miydi; tutkular ötesi tutkunun zirvesi, hasretle yanışların sesi miydi?
- Galiba varlığın çekim alanına giren en ulvi acıydı aşk; ve maddeyi mânâya veren en cömert sancıydı. Ruhların çeşitli varlıklar arasında bölüştürülen süsüydü belki; belki ötelere yazgılı yitirişlerin türküsüydü. Kalp kalbe konan kelebek kanatlarında renk; kudümlerde düşünüp neylerde ağlayan âhenkti aşk...
- Galiba varlığın çekim alanına giren en ulvi acıydı aşk; ve maddeyi mânâya veren en cömert sancıydı. Ruhların çeşitli varlıklar arasında bölüştürülen süsüydü belki; belki ötelere yazgılı yitirişlerin türküsüydü. Kalp kalbe konan kelebek kanatlarında renk; kudümlerde düşünüp neylerde ağlayan âhenkti aşk.