Hermann Broch Hakkında
Yahudi ırkına mensup bir tekstil fabrikatörünün oğlu olarak 1 Kasım 1886'da Viyana'da dünyaya gelen Hermann Broch, çok küçük yaştan itibaren müziğe ve bilime ilgi duymasına rağmen babasının ısrarlarına boyun eğerek Mülhausen / Alsas'ta bir tekstil okulunu bitirdi ve bu alanda mühendis unvanına sahip oldu. 1907 yılında askere alındıysa da sağlık sorunlarını gerekçe göstererek ordudan ayrıldı. Bir süre babasının fabrikasında yöneticilik yaptı ve Avusturya Sanayiciler Birliğine katıldı.Yazar ve edebiyat eleştirmeni Franz Blei ile arkadaşlık kurdu. Blei sayesinde Viyana'daki edebiyat çevrelerine girdi. Bu yıllarda Robert Musil, Franz Werfel gibi yazarların yanı sıra kitaplarını hayranlıkla okuduğu Karl Kraus ile tanışma fırsatını yakaladı. Soyut bilimlerle ilgili yazılar yayınlayan Der Brenner adlı dergi 1913 yılında Broch'un ilk yapıtlarını bastı.
Birinci Dünya Savaşı yıllarında garnizon hastanesinde yöneticilik yapan Hermann Broch, edebiyatta ekspresyonizm konusuyla hesaplaştığı "Metodolojik Bir Öykü" adlı eserini savaştan hemen sonra yayınladı. Savaştan sonra fabrikalarını modernize etmekle uğraşan yazar, ekonomik olarak zor duruma düştü. Ekonomik sıkıntıların üstesinden gelemeyeceğini anlayınca da, 1927 yılında sadece zihinsel üretime zaman ayırmaya karar vererek fabrikasını sattı.
Savaş yıllarında yazmaya başladığı ve Birinci Dünya Savaşı'nın analizi niteliğindeki üçlemesini tamamladı. Bu roman geleneksel değerlerin yıkılmasını ve buna bağlı gelişen bütünselliği konu ediyordu. Romanın üç kahramanı; Prusyalı asilzade Pasenow, Ren bölgesin burjuvalarından Esch ve Alaskalı işadamı Huguenau burjuva dünyasındaki çöküşün değişik evrelerini simgeler. Bu üçlemenin ilk iki romanında geleneksel biçimleri kullanan Broch, son bölümde kapalı roman biçimini yıkarak yeni bir tarz denemiş, bilinçaltı gibi bilinç üstünün de belirgin olması gerektiğini savunmuştur. Bu romanda uzun yıllar üzerinde çalıştığı James Joyce'un Ulysses adlı eserinin etkileri göze çarpmaktadır. 1935'te önce Seefeld/Tirol'e ardından da Steiermark'a taşınan Hermann Broch, Viyana Radyosu için Kültürün Sonunda Edebiyat konusunda bir öykü yazdı. Bu öykü daha sonradan Tod des Vergil adlı başyapıtının temellerini oluşturdu. Avusturya'nın Almanya'yı ilhak etmesiyle birlikte tutuklanan Broch, 18 gün tutuklu bulunduğu Altausee hapishanesinde Vergil adlı romanın ilk versiyonunu yarattı. 1938 yılının Mart ayında derhal Viyanaya gitmesi koşuluyla serbest kalan yazar, eline geçen bu fırsatı değerlendirerek İngiltere üzerinde ABD'ye kaçtı.
Göç ettiği ülkede, hem Almanca hem de İngilizce olarak yayınlanan Tos des Vergil'i tamamladı. Romanda ölümcül hastalığa yakalanan şair Vergil'in sanatı yüzünden hayata yabancılaştığı için büyük emekler harcayarak yazdığı Aeneis adlı eserini yok etmeye karar vermesini ancak son anda bu fikrinden vazgeçerek Aeneis'i imparator Augustus'a teslim etmesi anlatılır. Ayrıntılı biçimde kurulan iç monolog, şairin yok olmaya mahkum bir çağda sanatın anlamına ilişkin kuşkularını dile getirir. Dünya çapında büyük başarı sağlayan bu yapıtını tamamladıktan sonra Broch, insanlara doğrudan doğruya yardım etmeye daha uygun olan bilimsel çalışmalara yöneldi. Princeton Institute for Public Research'te araştırmalar yaparak politik kuramı kendi anlayış teorisiyle bağdaştırdığı 'Kitle Psikolojisi'ni geliştirdi. 1940'lı yılların sonralarına doğru insan onurunun korunmasına ilişkin beyannamesiyle UNO'ya başvurdu.
Masumlar adlı romanında adalet kıstaslarına göre masum olan ancak içinde bulundukları siyasi yapılanma nedeniyle ahlaki olarak suçlu duruma düşen insanları anlatan yazarın 1933 yılında yazmaya başladığı ancak bir türlü tamamlayamadığı Dağların Romanı ölümünden iki yıl sonra Büyü adıyla yayınlandı. Bu romanda siyasi körlüğü nedeniyle geleceği göremeyen bir vaiz'in ekseninde törensel biçimde bir insanın kurban edilişini ve kitle çılgınlığını anlattı.
Hermann Broch, 30 Mayıs 1951'de New Haven'de geçirdiği kalp krizi nedeniyle yaşamını yitirdi.