Insan kendini tanımakla , anlamakla niçin yaşadığını , neden var olduğunu keşfetmekle çok önemli bir noktaya gelir. O da bir kul olduğunun farkına varmasıdır. Kâinatı yaratan Kudret Sahibi'nin bir kulu olduğunun farkına varan insan, ne için yaşadığını ve nereye,kimin huzuruna gideceğini de anlayacaktır.

Bu dünya, ahiretin tarlasıdır. Ne ekersen ahirette onu biçersin. Ahirete biçilecek iyi ameller lazım.

Bazen hayat öyle acımasız, öyle karışık ve dolambaçlı yollarla dolu ki insan sevdigiyle değil, hayatın mecbur ettiği birisiyle olmak zorunda kalıyor.

İnsanın bilmesi gereken en temel bilim kendisini bilmesi yaradanını tanıması,dünyaya ne için geldiğini anlaması ve yaptıklarının hesabını vereceği bilinci içinde olmasıdır.

İşte şu kainatın yaratan Rabbimiz de, koyduğu umumi ve muhteşem kanunlarla alemin nizamını sağlamıştır. Bu nizama en küçük atomdan, milyarlarca yıldızı bulunan galaksilere kadar her yaratılan şey tabi olmuştur. Her şeyin hakkı ve hukuku bellidir. Her şey emirber neler gibi, o muhteşem sistemin içinde hareket eder

farklı olmak, farklı bakmak, farklı görmek ve farklı düşünmek canlılık, hareket, yenilik ve alternatif çokluğu meydana getirir.

insan önce kendini tanımalı ve kendisini bir kitap gibi okumalıdır. kendisini okuyamayan insan, kainatın en ince sırlarını bilse de yine de cahil kalır.

.. önemli işler başarmak, büyük hedeflere koşmak, birçok keşif ve sırlara ulaşmak için çırpınan insan; kendini ne kadar tanımakta, taşıdığı değerlerin, sırların ve emanetin ne kadar farkına varmaktadır?

göklerin keşfi ve denizlerin derinlikleri için bir ömür harcayan insanoğlu, kendisini keşfetmede, kendisini tanımada ve kendi dünyasının derinliklerine inmede ne kadar çaba harcamaktadır?

"Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz,nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz!"