Bir tahta iki şehzade tehlike demekti.Hatta ölüm.Bu saray kaç bahtsız şehzadenin acısını görmüştü.Oğullarını öldüren babalar.Babaya isyana kalkan şehzadeler.

Taç istiyorsan bedelini ödeyeceksin.Kansa kan,cansa can.

Önemli olan imandır evladım.Temel ne kadar kuvvetliyse,üzerine kuracağın bina da o kadar kuvvetli olur.

Bitti,karşıya geçtim. Geçmişimle aramdaki son köprüyü de attım. Elveda karlı dağlar. Elveda buzlu akan ırmaklar. Elveda,ağaçlarının dallarında rüzgarların şarkı söylendiği gizemli ormanlar. Elveda çayırlarında kelebekler kovaladığım köyüm. Elveda başak saçlı kızların,saç benizli oğlanların dizleriyle toprağı döverek dans ettiği vatanım. Artık geri dönüş yok.

Şu andan itibaren Hürrem Hanım cariyemiz değildir.Kendisini azad ettik.

Hürrem, bayılmanın eşiğinde "Süleyman bana nikah kıyıyor," diye mırıldanabildi sadece. Nikah! Nikah! Nikah! Hazret-i Sultanım benimle evleniyor.

Bugüne kadar tuttuğumuz hiçbir ipin ucunu bırakmadık.

Hem madem ki mühür kimdeyse Süleyman odur, aha mühür, işte Süleyman. Süleyman ne derse o olur.

Bin beş yüzyıllık tarihi silip yeniden yazmaya başlamak vardır.

Doğuya giden yol da tehlikelidir ama ötekine göre zafer daha kolaydır.