- Siz ne düşünürseniz düşünün, eğer bir insanın hayatına müdahale şansınız yoksa düşündükleriniz, hissettikleriniz orada kalırdı. Mutlak gerçeklik değişmezdi, herkes yaşamına devam eder, siz de o hayatların izleyicileri olurdunuz.
- ..herkes işten eve gelmiş, hayatlarının sıkıcı bölümünden en az onun kadar başka bir sıkıcı bölümüne adımlarını atmıştı. Boktan çıkıp boka batan insanlardan ne bekleyebilirdiniz, en fazla evlerinde oturup televizyondaki kadın programlarını izlerlerdi.
- Bu benim için çok büyük bir özgürlüktü; düşünmeyi bırakmak, her şeyden, ama en başta düşünmekten vazgeçmek...
- Hiçbir umudumuzun kalmadığı anlarda bile en azından ölmeyi umut ederiz...
- Çirkinlik, bir insanın başına gelebilecek en çirkin felakettir.
- Hayır, aşk tabii ki iki insanın birbirini çok sevmesi, tutkuyla sevişmesi, o olmadan yaşayamayacağını düşünmesi ile ilgili değildir. Aşk bir lükstür. Kendimizi başka birine anlatabilme ayrıcalığıdır, onun yanında maskelerimizi indirip 'gerçek' kendimiz olabilme rahatlığıdır. Ve bu konforu tadan hiç kimse bir daha bu duygudan vazgeçemez, bağımlısı olur.
- Bir kadını kendine aşık etmen kolaydır fakat senden uzaklaştıysa onu tekrar kendine aşık etmen imkansızdır.
- Kötü bir rüyadan uyandığımızda bizi bekleyen hayat, gördüğümüz kabustan çok daha korkunçtur.
- Kıskançlık bir duygu değil, bir yaşam biçimidir.
- On üçüncü kattan atlamış, zaten görenler uçak gibiydi diyorlar. Ellerini iki yana açmış, kanatlı gibiymiş. Düştüğünde parçalanmış, bedeninin orta yerinde giydiği tulumun cebinden bu kara kutu çıkmış. Kara kutuya "düşüş nedeni" diye şu notu yazmış: "Pervaneme kuş girdi, çıkaramadım"