- "Bana ölümsüz olduğum için onca ölümü nasıl atlattığımı sordun. Büyük bir sır yok. Katlanılmaz olana katlanıyorsun ve bu yükü taşıyorsun. O kadar." -Magnus Bane
- Alec ona bakıp başını salladı. ?Nasıl oluyor da senin üzerine hiç çamur bulaşmıyor? Bunu nasıl başarıyorsun?? Isabelle düşünceli bir şekilde omuz silkti. ?Kalbim temiz. Bu pisliği geri püskürtüyor? ?
- ? ?Clary,? dedi ?burada ne işin var?? ?Seni bulmak için geldim,? dedi Clary. Çünkü gerçek buydu. Çocuğun yüzü kasıldı ?Gerçekten burada mısın? Ben? ölmedim değil mi?? ?Hayır,? dedi Clary elini onun yanağına kaydırarak ?Bayıldın, hepsi bu. Büyük olasılıkla başını vurdun? Jace elini yanağına götürdü ve Clary?nin elinin üzerine koydu. ?Buna değer? dedi
- "Aptal olmak yasalara aykırı değil." "Öyleyse, bu senin için büyük şans." Syf: 96-97
- Sana kimse değer vermezse gerçekten var olabilir misin? -Will Herondale (Syf: 175)
- "Ben sertifikalı bir budala değilim..." "Sertifikanın olmaması zekanın varlığını kanıtlamaz."
- "İnsan iki çocuğu sevebilir. Ama kalp, romantik aşkla tek bir kişiye verilebilir." dedi Woolsey. "Eros'un tabiatı budur, değil mi? Romanlar öyle diyor ama ben bunu hiç bizzat tecrübe etmedim." Romanlar hakkında bir şeyi kavradım," dedi Tessa. "Neymiş o?" "Gerçek olmadıklarını."
- "Sürekli kalp ağrısıyla, ölümle ve karşılıksız aşkla ilgili şarkı söylüyor." "Eh, çoğu şarkı bunu konu alır," dedi Will. "Karşılıklı aşk idealdir ama iyi şarkı malzemesi olduğu söylenemez." (Syf:142)
- Eğer sevgi yemek olsaydı, açlıktan ölmüş olurdum. -Magnus Bane
- Işık ve karanlık arasında sandığınız kadar büyük farklar yoktur. Ne de olsa karanlık, ışık tükendikten sonra kalan şeydir. Işığın kendini tüketişidir. -Lilith ( Syf: 397)