- "Acı doğru kelime değil,acıdan fazlası bekliyor bizi."
- "Ama insan karşı koymamalı halkın iraadesine , zamanı yeterse her şeyi yiyebilecek o kozmik maddeye.Her şeyi tüketen her şey.Halkın çeliği altında cesur bir yüz ifadesi takınmak.Öyle olsun."
- Bir büyüme yaratığı olan ve tatlılık kapasitesine sahip insanoğluna son rauntta Tanrı'nın sakallı dudaklarından sızan sıvıyı içmeyi dayatma girişimine, dediğim gibi ona mekanik bir varlığa göre kanunlar ve koşullar dayatma girişimine karşı kalemden kılıcımı kaldırıyorum...
- Pasaportuma uyku diyarının sınırında damga vurdurup da kalkan çizgili engelin altından geçip gitmeden önce kendime sıkı bir müzik ziyafeti çekmek istiyordum.
- Kötülüğün sebebini bulmaya çalışarak tırnaklarını kemirmeleri, kahkahadan kırılmama yol açıyor kardeşlerim. İyiliğin sebebini aradıkları yok, öyleyse niye tersini merak ediyorlar ki? Madem kimileri iyi insan olmayı seçiyor, madem bundan haz alıyorlar, onlara hayatta karışmam. Kimse de bana karışmasın. Ama bana karışıyorlardı. Üstelik kötülük bireye özgüdür, sizlere, bana ve tek tabancalığımıza özgüdür ve bizleri yaratan bizim Tanrı'dır, hem de gururla ve keyifle yaratmıştır. Ama birey olmayan şeyler kötülüğe katlanamazlar, yani devlet ve yargıçlar ve okullar kötülüğe izin veremezler çünkü bireylere izin veremezler.
- İyi bir insan olmak çok da hoş olmayabilir küçük 6655321. İyi bir insan olmak korkunç olabilir. Bunu sana söylerken, kulağa ne kadar çelişkili geldiğini biliyorum. Bu mesele yüzünden gecelerce gözüme uyku girmeyeceğini biliyorum. Tanrı ne ister? Tanrı iyilik mi ister yoksa iyi olma seçeneğini mi? Kötülüğü seçen bir insan, kendisine iyilik dayatılmış bir insan bazı açılardan daha üstün olabilir mi? Bunlar derin ve zor sorular, küçük 6655321. Ama şimdi sana tek söylemek istediğim şu: İleride bugünlere bakıp da, Tanrı'nın en basit ve naçiz uşağı olan beni hatırlarsan, yalvarırım hakkımda kötü düşünme. Yalvarmak demişken, senin için dua etmenin pek anlamlı olmayacağını kavramak üzüntü veriyor. Artık dua gücünün ötesinde bir boyuta geçiyorsun. Düşüncesi bile korkunç, korkunç bir şey bu. Yine de bir bakıma, etik bir seçim yapma yetini kaybetmeyi seçmekle aslında bir bakıma iyiliği seçmiş oluyorsun. Böyle düşünmek hoşuna gidecek.
- .... Manyak bir tarzda yazılmış gibiydi, Ah ve Oh gibi bir sürü bok püsür vardı, ama galiba bugünlerde bütün insanların -sizlerin, benim ve o herifin- makinelere dönüştürüldüğünü ve aslında daha çok, meyve gibi doğal bir şey olduğumuzu anlatıyordu. Anladığım kadarıyla F. Alexandre, hepimizin Tanrı'nın meyve bahçesindeki dünya ağacı dediği şeyde yetiştiğimizi düşünüyordu ve oradaydık, çünkü Tanrı'nın sevgiye susuzluğunu bizimle dindirmesine gerek yoktu filan, bok püsür işte.
- "Elden bir şey gelmez" dedi Dr. Branom. "Hapisteki şairin dediği gibi, her insan sevdiği şeyi öldürür..."
- Dünyaya cıyakladım: "Elveda, elveda, beni bitirdiniz, Tanrı sizi affetsin. "
- "Bu ne biçim dünya yahu? Millet aya çıkıyor ve dünyanın çevresinde lamba görmüş tatarcık misali fırıl fırıl dönüyor, ama yeryüzünde artık kanuna ve nizama aldıran yok. Yani elinizden geleni ardınıza koymayın, sizi adi, korkak holiganlar."