- "Küçücük yaşta, büyüklüğün olanca gaileleri kendi üzerlerine yığılmış kimseler görülür."
- 'Senin yüzün bana valide çehresi kadar tatlıdır. Cennetten huri çıksa da gelse bana senden güzel görünmez. Ben her akşam senin mübarek yüzünü görmeliyim...''
- "Görüyor musun ki gözlerim, ferah olarak, sevinçle, tam gönül açıklığıyla pırıl pırıl parlamaktadır. Ama bunun nedenini başka bir şeye yüklemeyiniz. Göz nurunun bu kadar aydınlık olması ancak senin parlak yüzünün aydınlığından yansıyan bir ışıltı olmasındandır..."
- Dünyaya sırtını dönerek yaşadıktan sonra dünyanın ne zevki olabilirmiş? Gençlik her zaman ele geçmez! Bilmem ne imiş, bilmem ne imiş! Ah! İnsanlar böyledir. Özellikle genç olanları böyledir. İnsan, diğerlerinin deneyimlerine güvenemeyerek, inanmak için ise denenmiş şeyleri bizzat denemek ister ve hâlbuki bu deneyimden pişmanlıktan başka bir şey ortaya çıkmaz...
- Ah, bu aşk insanı nasıl ihya eden bir duygudur..
- Çünkü insanın yüzü, yüreğinin aynasıdır derler...
- Zira kalp uyku hâlinde iken, pek düzenli ve hafif vurmakta olup uyandığı anda önceki düzenli durumun aksine heyecanla atmaya başlar...
- Bir aşık adam ve sevgilisini karşılıklı aşk içinde görmek ne büyük tat, ne büyük mutluluktur...
- ''Gözlerimin ışığının bu kadar parlak olmasının sebebi, senin yüzünün parlaklığının bana yansımasıdır...''
- Gönül ister ki ben seni saçlarının dağınık bir durumda olduğu güzellik içinde göreyim. Ancak ne faydası var, ne zaman senin saçların dağınık olursa, benim de zihnim darmadağın olur...