- Yaradılmışı hoş gördüm, Yaradandan ötürü. ..
- Bunca senelik hayatımı düşünerek kendimi neye benzettim, bilir misin?.. Devekuşuna kardeşim... Evet, hakikatleri görmemek için başını kuma sokmuş, ahmak bir devekuşuna benziyorum ben... Yalnız ben mi? Benim gibi olan dininden bihaber, bütün gafil müslümanlar, bugün birer devekuşundan farksız değiller midir?
- Zeyneb, şu tefessüh etmiş, her gün bir adım daha intihara doğru yaklaşmakta olan dejenere cemiyetin ne ilk kurbanıydı ne de sonu... Ve ne acı bir gerçektir ki ahlak ve maneviyat kayıtlarından gün be gün uzaklaşmayı medeniyet addeden bu günkü müflis cemiyet, vermiş olduğu bu sayısız kurbanları, yükseltmek(!) yolunda kendisine basamak yapmanın gurur ve azameti içinde insanlıkla adeta alay etmekte...
- Sanki onu ilk defa görüyor,ilk defa okuyor: "Hayatın lezzetini ve zevkini isterseniz,hayatınızı iman ile canlandırınız, faraizle (farzlarla) ziynetlendiriniz ve günahlardan çekinmeden muhafaza ediniz."
- "Ey zevk ve lezzet mübtela insan! Hakiki zevk,element lezzet,kederli sevinç ve hayattaki saadet,yalnız imandadır. Ve iman,hakikatlerin dairesinde bulunur. Yoksa dünyaevi bir lezzet çok elem verir. Bir üzüm tanesini yedirir, on tokat vurdurur3gibi hayatın lezzetini kaçırır."
- Yüksek sesle,ağır ağır kelimelerin üzerine basa basa okudu" "Ey nefis! Bil ki dünya senin elinden çıktı. Yarın ise senin elinde senet yok ki ona maliksin. Öyle ise hakiki ömrünü, bulunduğun gün bil. Laakal günün bir saatini, ihtiyaç akcesi gibi, hakiki istikbal için teşkil olunan bir Sanduka-i Uhreviye (Ahiret Sandığı) olan bir mescid veya bir secdeye at. Hem bil ki her yeni gün sana ve herkese bir yeni alemin kapısıdır. Eğer namaz kilmazsan, senin için o günkü zulumatı (karanlık) ve perişan bir halde gider. Eğer namaz kılarsan, bir elektrik lambası ve namaza niyetin onun düğmesine dokunmatik gibi o alemin zulumatıni (karanlığını) dağıtır."
- "Ey kendini insan bilen insan!Kendini oku..." yazılıydı.
- İnsanın kendini okuyabilmesi için mutlak surette iman ziyasina, iman nuruna ihtiyacı vardı. Çünkü bütün sırlar o nur, o ziya ile çözülebilir ancak.
- Eserlerini büyük bir iştiyakla okuduğu bir büyük zatın bit eserinde şu sözleri kulaklarında çınladı: "İnsanın en birinci üstadı ve tesirli muallim onun validesidir. Ben bu seksen sene ömrümde, en büyük zatlardan ders aldığım halde, yemin ediyorum ki en esaslı ve sarsılmaz ve her vakit bana dersini tazeler gibi merhum validemden aldığım telkinat ve manevi derslerdir ki o dersler fırtınamda, adeta maddi vücudumun çekirdekleri hükmünde yerleşmiş. Sair derslerimi o çekirdekleri üzerine bina edildiğini aynen görür gibiyim..."
- O anda, Resulullah'ın çok güzel ve isabetli bi hadisi geldi aklına.. şöyle buyuruyordu, "Hayırlı işlerinizde acele edin. Ta ki bir şer gelip ona mani olmasın"