Arkadiy, amcasına yaklaştı ve onun hoş kokulu bıyıklarının dokunuşunu yanaklarında hissetti. Pavel Petroviç sofraya oturdu. Üzerinde İngiliz zevkine uygun şık bir sabah kostümü vardı; başına küçük bir fes giymişti. Bu fes ve özensiz bir biçimde bağlanmış fular, köy yaşantısının serbestliğini gösteriyordu ama beyaz değil de sabah tuvaletinin gerektirdiği şekilde rengârenk olan gömleğinin sert yakası her zamanki acımasızlığıyla tıraşlı çenesine dayanıyordu.
"Yeni arkadaşın nerede?" diye sordu Arkadiy'e.
"Evde yok; genellikle erken kalkar ve bir yerlere gider. Ona özen göstermek gerekmez; merasimi sevmez."
"Evet, belli," dedi Pavel Petroviç ve acele etmeden ekmeğine yağ sürmeye başladı. "Bizde uzun süre mi kalacak?"
"Ne kadar isterse. Babasına giderken uğradı buraya."
"Babası nerede oturuyor?"
"Bizim vilayette, buradan seksen verst kadar uzakta. Pek büyük olmayan bir malikânesi var orada. Eskiden alay doktoruymuş."
"Tamam, tamam... Ben de kendime sorup duruyordum, Bazarov soyadını nereden duydum diye... babamın tümeninde bir hekim Bazarov vardı, hatırlıyor musun Nikolay?"
"Vardı galiba."
"Doğru, doğru. Öyleyse bu hekim onun babasıymış. Hmm!" Pavel Petroviç bıyıklarını oynattı. "Ee, bu Bay Bazarov'un kendisi necidir?" diye sordu biraz durduktan sonra.
"Bazarov neci mi?" diyerek güldü Arkadiy. "İsterseniz, onun neci olduğunu size söyleyeyim amcacığım."
"Lütfen sevgili yeğenim."
"O bir nihilisttir."
"Nasıl?" diye sordu Nikolay Petroviç, Pavel Petroviç ise ucunda bir parça yağ olan bıçağı havaya kaldırdı ve öylece kaldı.
"O, bir nihilisttir," diye tekrarladı Arkadiy.
"Bir nihilist," dedi Nikolay Petroviç. "Anladığım kadarıyla Latince nihil, yani hiçbir şey sözcüğünden geliyor; öyleyse bu sözcük... hiçbir şeyi kabul etmeyen adam anlamına mı geliyor?"
"Hiçbir şeye saygı göstermeyen de," diye atıldı Pavel Petroviç ve tekrar yağa uzandı.
"Her şeye eleştirel bakış açısından bakan," diye belirtti Arkadiy.
"Aynı şey değil mi?" diye sordu Pavel Petroviç.
"Hayır, aynı şey değil. Nihilist, hiçbir otorite önünde eğilmeyen, hiçbir inanç ilkesini kabul etmeyen, bu ilkeye hiçbir saygı göstermeyen biridir."
"Bu iyi bir şey mi yani?" diye sözünü kesti Pavel Petroviç.
"Adamına göre değişir, amcacığım. Bazısına göre iyidir, bazısına göre de çok kötüdür."