- Bir deniz fenerinin yanıp sönen ışığı gibi, tuhaf, kesintili bir konuşma geçiyordu aralarında. (syf 157)
- Artık Devrim'le, Devrim'den önceki yıllarla ilgili heme hemen hiç bir şey bilmiyoruz. Bütün kayıtlar ya yok edilmiş ya da çarpıtılmış, bütün kitaplar yeniden yazılmış, bütün resimler yeniden yapılmış, bütün heykeller, sokaklar ve yapılar yeniden adlandırılmış, bütün tarihler değiştirilmiş. Üstelik bu işlem her gün, her dakika uygulanmaya devam ediyor. (syf 185)
- Parti'nin dünya görüşü, onu hiç anlamayan insanlara çok daha kolay dayatılıyordu.Gerçekliğin en açık biçimde çarpıtılması böylelerine kolayca benimsetilebiliyordu, çünkü kendilerinden istenenin iğrençliğini hiçbir zaman tam olarak kavrayamadıkları gibi, toplumsal olaylarla yeterince ilgilenmedikleri için neler olup bittiğini de göremiyorlardı.Hiçbir zaman kavrayamadıkları için hiçbir zaman akıllarını kaçırmıyorlardı. Her şeyi yutuyorlar ve hiçbir zarar görmüyorlardı, çünkü tıpkı bir mısır tanesinin bir kuşun bedeninden sindirilmeden geçip gitmesi gibi, yuttuklarından geriye bir şey kalmıyordu. (syf 187)
- Parti'nin yaptığı en korkunç şeylerden biri de, sizi içgüdülerin, duyguların hiçbir işe yaramayacağına inandırmak, ama yanı zaman da sizi maddi dünya karşısında tümden güçsüz kılmaktı. (syf 195)
- Savaş insanların başına olmayacak şeyler getiriyordu. Ve asıl sıra dışı olan şey onun insanları nasıl öldürdüğünden çok, onları bazen nasıl öldürmediğiydi. Sizi yanına katıp ecele sürükleyen büyük bir sel gibiydi savaş ama sonra bir bakmışsınız, ters akıntıyla kendinizi durgun bir sığlığa atılmış olarak inanılmaz ve anlamsız şeyler yapar, üstelik bunlar için de ayrıca para alırken bulmuşsunuz.
- Kadınları istemiyorum, gençliğimi bile aramıyorum. Ben sadece yaşamak istiyorum. Ve şu çuhaçiçeklerine, çitin altındaki kızıl korlara bakarken yaşıyordum. İçinizde duyarsınız bunu; huzur verici bir şeydir ama aynı zamanda alev gibidir.
- Dairedeki herkes gibi o da, sahtekarlığın kusursuz olması için çabalıyordu. (syf 213)
- Birbirlerini yok edemeyen, birbirleriyle savaşmaları için hiçbir somut nedenleri olmadığı gibi, aralarında gerçek bir ideolojik ayrılıkta bulunmayan taraflar arasında, sınırlı hedefleri olan bir savaştır bu. (syf 216)
- Dairedeki herkes gibi o da, sahtekarlığın kusursuz olması için çabalıyordu. (syf 213)
- Köleleştirilmiş insanlar, durmadan bir istalıcadan bir başka istilacının eline düşerken, daha çok silah üretme, daha çok toprak ele geçirme, daha çok işgücünü denetleme yarışında kömür ve petrol gibi kullanılırlar. (syf 218)