Şu masanın başında kaç gece yolunu gözümü kırpmadan beklediğim dolunay, kitap ve kağıt yığınları üzerinden görünen kederli dost, acılarıma son bakışın olsaydı bu! Ah... Dağlarda senin hoş ışığınla yürüsem, mağaralarda perilerle uçabilsem, çimenlerde alaca ışığında gezinsem ve bilginin olanca yükünden sıyrılsam, çiyle yıkanıp sağlık bulsam!
Eyvah!.. Güzel göğün ışığının bile, camlardan bulanarak geçebildiği bu zindanda, bu uğursuz, karanlık duvar deliğinde miyim hâlâ! Kurtların kemirdiği, tozlu kitap yığınlarının tavana vardığı, sararmış kağıtların kuşattğı bu delikte miyim? Bardaklar, kutular ve eskilerden kalma döküntülerle dolu şu odada mıyım hâlâ!
Bu da bir dünya ha! Bunun adına da dünya diyorlar öyle mi!.. Sonra da yüreğin neden korkularla burkuluyor ve neden anlaşılmaz bir acı bütün yaşama girişimlerini önlüyor diye soruyorsun!
Diğer Johann Wolfgang von Goethe Sözleri ve Alıntıları
- Adımlarını hızlandıran şey, gizliliği öğrenme isteğidir.
- Aydınlıklarda bir şeyler bulmak bir şey anlatmaz. Çünkü sırlar karanlığın bağrındadır.
- Lanet olsun, ruhun kendisine dair beslediği o yüksek düşünceye.
Lanet olsun, duygularımızı zorlayan görünüşlerin göz alıcılığına.
Lanet olsun, düşlerimizde bizi aldatan ve bir ömür boyunca da aldatacak olan onur hülyasına.
Lanet olsun, mal mülk, kadın, çocuk, uşak ve hizmetçi biçiminde bizi okşayabilen şeylere.
Lanet olsun, bizi gömüleriyle korkusuz işlere yönelten ve anlamsız eğlenceler için altımıza yatak seren servete.
Lanet olsun, üzümlerdeki iksire.
Lanet olsun, aşkın o en yüce hazzına.
Lanet olsun ümide, lanet olsun imana ve lanet olsun, her şeyden önce sabra... Lanet! - İnsan neyi bilmezse ona gerek duyuyor ve neyi bilirse onu kullanamıyor!
- İnsanların her yerde çile çektiklerini ve yalnızca bir-iki kişiyle sınırlı insanların mutlu olduğunu binlerce kitaptan mı öğreneceğim?
- En masumhane bir gezintin bile binlerce böceğin hayatına mal olur. Bin bir zahmetle meydana gelmiş karınca yuvalarını bozmak, küçük bir alemi mezera çevirmek için bir adım yeterlidir.
- Nasıl oluyor da insanı mutlu eden bir şey aynı zamanda yıkımının da nedeni oluyor?
- İnsan kaderi denilen şey, bütün acılarına sonuna kadar katlanmaktan ve kasesini son damlasına kadar içmekten başka nedir ki?
- Kuşkusuz haklısın can dostum; insanlar , niçin böyle yaratılmış olduklarını artık Tanrı bilir, önemsiz, kayıtsız kalınabilecek bir şimdiye katlanmak yerine, hayal gücünün olanca gücüyle geçmiş kötü anılarını geri çağırmaya uğraşmasalardı, insanlar arasındaki acılar daha az olurdu.
- 'İki insan rastgele birbirine yaklaşır, sonra bir şeyler duyarlar ve orada biraz kalırlar.Sonra bir sergüzeşte dalarlar. Önce bir mutluluk hissi doğar, sonra saldırılar başlar, derken bir hayranlık meydana gelir ve arkasından da dert başlar.