...önceden zevk aldığı şeyler zamanla tatsızlaşır, ta ki bir erkekle karşılaşıncaya kadar, bilmediği bir duygu dayanılmaz bir biçimde onu bu erkeğe çeker, tüm ümitlerini ona bağlar, etrafındaki dünyayı unutur, ondan başka hiçbir şey duymaz, görmez, hissetmez, yalnızca onu özler, yalnızca onu. Boş eğlencelerle vakit geçiren hercai bir kız olmadığından arzusu onu doğrudan amacına odaklar, eksikliğini duyduğu mutluluğun tümüne sonsuz bağla ulaşmak, özlemini duyduğu tüm sevinçlerin hepsini birden tatmak ister. Tüm ümitlerinin gerçekleşeceği teminatını veren birçok vaat, dayanılmaz arzularını çoğaltan cesaretli okşamalar tümüyle ruhunu sarar; bulanık bir mantıkla, tüm sevinçlerin önsezisiyle ruhu dalgalanır ve heyecanı doruğa çıkar, tüm arzularını kucaklasın diye kollarını açtığı anda sevgilisi onu terk eder. Donakalır, uçurumun başında hiçbir şey hissetmeden durur; etrafındaki her şey karanlığa bürünür, ne bir ümit, ne bir avuntu, ne de bir sezgi vardır! Çünkü yaşadığını hissettiği an, erkek onu terk etmiştir, önündeki geniş dünyayı göremez, kaybettiğinin yerine geçebilecek birçok şeyi görmez, kendini yalnız hisseder, onu büyün dünya terk etmiştir, yüreğindeki büyük boşluk yüzünden köşeye sıkışmış halde, kör gibi tüm dertlerine etrafını saran ölümle son versin diye uçuruma atlar.
Diğer Johann Wolfgang von Goethe Sözleri ve Alıntıları
- Adımlarını hızlandıran şey, gizliliği öğrenme isteğidir.
- Aydınlıklarda bir şeyler bulmak bir şey anlatmaz. Çünkü sırlar karanlığın bağrındadır.
- Lanet olsun, ruhun kendisine dair beslediği o yüksek düşünceye.
Lanet olsun, duygularımızı zorlayan görünüşlerin göz alıcılığına.
Lanet olsun, düşlerimizde bizi aldatan ve bir ömür boyunca da aldatacak olan onur hülyasına.
Lanet olsun, mal mülk, kadın, çocuk, uşak ve hizmetçi biçiminde bizi okşayabilen şeylere.
Lanet olsun, bizi gömüleriyle korkusuz işlere yönelten ve anlamsız eğlenceler için altımıza yatak seren servete.
Lanet olsun, üzümlerdeki iksire.
Lanet olsun, aşkın o en yüce hazzına.
Lanet olsun ümide, lanet olsun imana ve lanet olsun, her şeyden önce sabra... Lanet! - İnsan neyi bilmezse ona gerek duyuyor ve neyi bilirse onu kullanamıyor!
- İnsanların her yerde çile çektiklerini ve yalnızca bir-iki kişiyle sınırlı insanların mutlu olduğunu binlerce kitaptan mı öğreneceğim?
- En masumhane bir gezintin bile binlerce böceğin hayatına mal olur. Bin bir zahmetle meydana gelmiş karınca yuvalarını bozmak, küçük bir alemi mezera çevirmek için bir adım yeterlidir.
- Nasıl oluyor da insanı mutlu eden bir şey aynı zamanda yıkımının da nedeni oluyor?
- İnsan kaderi denilen şey, bütün acılarına sonuna kadar katlanmaktan ve kasesini son damlasına kadar içmekten başka nedir ki?
- Kuşkusuz haklısın can dostum; insanlar , niçin böyle yaratılmış olduklarını artık Tanrı bilir, önemsiz, kayıtsız kalınabilecek bir şimdiye katlanmak yerine, hayal gücünün olanca gücüyle geçmiş kötü anılarını geri çağırmaya uğraşmasalardı, insanlar arasındaki acılar daha az olurdu.
- 'İki insan rastgele birbirine yaklaşır, sonra bir şeyler duyarlar ve orada biraz kalırlar.Sonra bir sergüzeşte dalarlar. Önce bir mutluluk hissi doğar, sonra saldırılar başlar, derken bir hayranlık meydana gelir ve arkasından da dert başlar.