Çok uzak bir noktaya çekelim kendimizi; burası - AlıntıSöz

Çok uzak bir noktaya çekelim kendimizi; burası bir dağ zirvesi olabilir ve buradan aşağıya bakalım. Ta uzaklarda bir yerde bir adam görüyoruz, hem zeki hem de duyarlı bir adam. Bu adamı gözleyelim. Bu adam belki çok derinlere bakıp kendi varlığının korkunçluğunu gördü. Evet, belki fazla şey gördü! Belki zamanın her şeyi ezip öğüten o koca dişlerini gördü ya da kendi önemsizliğini, yalnızca bir zerredenibaret olduğunu ya da yaşamın geçiciliğini ve rastlantısallığını gördü. Duyduğu ham bir korkuydu ve dayanılmazdı; ancak günün birinde şehvetin korkuyu azalttığını keşfetti. Bu yüzden şehvetin zihnine girmesine seve seve izin verdi ve o şehvet, o acımasız rakip, başka hiçbir düşünceye yer bırakmayacak biçimde bu adamın zihnini kapladı. Ama şehvet düşünemez; yalnızca arzular ve hatırlar. Böylece bu adam, içinde şehvet duygularıyla o sakat Bertha'dan anılar toplamaya başladı. Artık uzağa bakmıyor, yalnızca Bertha parmaklarını, ağzını nasıl oynattı, nasıl soyundu, nasıl dile geldi, nasıl dili tutuldu, asıl yürüdü, nasıl topalladı gibi mucizeleri hatırlamakla harcıyordu zamanını.


Çok geçmeden bütün varlığı bu değersiz ıvır zıvırla doldu. Zihninin, soylu fikirler için yapılanmış geniş bulvarları bu çöplüklerle tıkanmaya başladı. Bir zamanlar büyük fikirler düşünmüş biri olmasıyla ilgili anıları giderek bulanıklaşıyor ve solup gidiyordu. Ama korkusu da solup gidiyordu. Bir yerlerde bir yanlış olduğuna dair içini kemiren bir endişeyle kalakalmıştı. Şaşkın ve sersemlemiş bir halde zihnindeki çöplükler arasında endişesinin kaynağını aramaya başladı. İşte bugün onu bu halde görüyoruz, sanki aradığı cevap oradaymış gibi çöpleri eşeleyip duruyor. Hatta benden bile onunla birlikte eşelememi istiyor!

Diğer Irvin D. Yalom Sözleri ve Alıntıları