?Çok daha iyiyim,? dedim ve yeni tanışıma döndüm tekrar. ?Bu davet bana biraz tuhaf geldi. Daha ev sahibini bile göremedim. Benim ev de şurada...? Elimi uzaktaki, görünmeyen bir çite doğru salladım. ?Şu Gatsby denen kişi şoförüyle davetiye yolladı bana. Bir an ne dediğimi anlayamamış gibi baktı yüzüme. ?Gatsby benim, dedi birden. ?Ne!'' diye bağırdım. ?Ah, çok dilerim.? ?Biliyorsun sanmıştım dostum. Sanırım pek iyi bir ev sahibi değilim.? Anlayışla gülümsedi-hayır, anlayıştan çok daha fazlası vardı tebessümünde. Hayatımız boyunca en fazla üç dört kez karşılaşabileceğiniz, insana sonsuz güven telkin eden o nadir tebessümlerdendi; sanki bir anlığına bütün dünyaya bakmış -ya da bakmış gibi görünen- ve sonra da kuvvetle sizin tarafınızda yer alıp. sizi kollayarak üzerinize yoğunlaşan bir gülümsemeydi bu. Sizi tam olarak anlaşılmak istediğiniz kadar anlıyor, size, kendinize inanmak istediğiniz biçimde inanıyor ve sizin tam da vermeyi umduğunuz ya da istediğiniz izlenimi edindiğini hissettirip içinizi rahatlatıyordu. Tam bu noktada gülümseme kayboldu-kendimi otuzlu yaşlarının başında, genç, zarif, konuşmasındaki resmi tonun neredeyse gülünç olma sınırında dolaştığı bir zorbaya bakarken buldum. Kendini tanıtmasından az önce kelimelerini büyük bir özenle seçerek konuştuğunu Fark etmiştim. (s.58-59)
Diğer F. Scott Fitzgerald Sözleri ve Alıntıları
- Başını kaldırıp ürkütücü yapraklar arasından bildiğinden farklı, yabancı bir gökyüzüne bakıp, bir gülün aslında ne kadar korkunç olabileceğini, gün ışığının özene bezene büyütülmüş çimenlere nasıl da çiğ vurduğunu görünce baştan ayağa titremiştir herhalde. Yeni bir dünyaydı bu, gerçekliğini yitirmiş maddeler dünyası; rastgele oradan oraya sürükleniyordu... Tıpkı boz bulanık ağaçların arasından kendisine yaklaşan külleşmiş kaçık gibi.
- Bu mavi çimenliğe ulaşmak için çok uzun bir yol kat etmişti, şimdi düşünü elini uzatsa tutabileceği kadar yakında hissetmiş olmalıydı. Oysa çoktan geride kalmıştı bu düş, şehrin ötesinde, cumhuriyetin karanlık tarlalarının yuvarlana yuvarlana gecenin karanlığına karıştığı o uçsuz bucaksız bilinmezlikte, geçmişte kalmıştı.
- Gatsby o yeşil ışığa, geçen her yıl bizden biraz daha uzaklaşan orgazmik geleceğe inanmıştı. O zamanlar kaçtı elimizden, ama önemli değil, yarın daha hızlı koşacak, kollarımızı daha ileriye uzatacağız... Ve güzel, aydınlık bir sabah...
Böylece asılıyoruz küreklere, geçmişe doğru savrulup dursak da, teknelerimizle akıntıya karşı ilerlemeyi sürdürüyoruz. - Başını kaldırıp ürkütücü yapraklar arasından bildiğinden farklı, yabancı bir gökyüzüne bakıp, bir gülün aslında ne kadar korkunç olabileceğini, gün ışığının özene bezene büyütülmüş çimenlere nasıl da çiğ vurduğunu görünce baştan ayağa titremiştir herhalde. Yeni bir dünyaydı bu, gerçekliğini yitirmiş maddeler dünyası; rastgele oradan oraya sürükleniyordu... Tıpkı boz bulanık ağaçların arasından kendisine yaklaşan külleşmiş kaçık gibi.
- Bu mavi çimenliğe ulaşmak için çok uzun bir yol kat etmişti, şimdi düşünü elini uzatsa tutabileceği kadar yakında hissetmiş olmalıydı. Oysa çoktan geride kalmıştı bu düş, şehrin ötesinde, cumhuriyetin karanlık tarlalarının yuvarlana yuvarlana gecenin karanlığına karıştığı o uçsuz bucaksız bilinmezlikte, geçmişte kalmıştı.
- Gatsby o yeşil ışığa, geçen her yıl bizden biraz daha uzaklaşan orgazmik geleceğe inanmıştı. O zamanlar kaçtı elimizden, ama önemli değil, yarın daha hızlı koşacak, kollarımızı daha ileriye uzatacağız... Ve güzel, aydınlık bir sabah...
Böylece asılıyoruz küreklere, geçmişe doğru savrulup dursak da, teknelerimizle akıntıya karşı ilerlemeyi sürdürüyoruz. - Ne zaman, birini tenkide davranacak olursan, hatırdan çıkarma, herkes senin imkanlarında gelmemiştir dünyaya!
- İçinden ne zaman birini eleştirmek gelse,bu dünyada herkesin senin sahip olduğun üstünlüklerle doğmadığını anımsa,yeter.
- İstersen altın şapkalar tak, eğer onu etkileyecekse;
Yükseğe sıçrayabiliyorsan, onun için de sıçra,
Ta ki o, ''Altın şapkalım, yükseklerde uçan sevgilim,
Sen benim olmalısın!'' diyene kadar.
Thomas Parke D'Invilliers - Birini yargılamaya kalkıştığında onun sendeki ayrıcalıklara sahip olmama ihtimalini hatırla.