Çocukluğunu Alman piçi olarak geçirdikten ve yıllarca denizlerde dolandıktan sonra, babamın alkollü içeceklere karşı her zaman bir zaafı olmuştu. Ama bence, bu kadarı biraz fazlaydı. Hep unutmak için içtiğini söylüyor, ama tam da bu noktada yanılıyordu aslında. Çünkü ne zaman içse, hep büyükannemle büyükbabamdan, Alman piçi olarak yaşamak zorunda kaldığı hayatından bahsederdi. Bazen ağladığı da oluyordu. Bence alkol, olayları daha iyi hatırlamasına yarıyordu asıl.
Diğer Jostein Gaarder Sözleri ve Alıntıları
- Olanaksızı hayal etmenin özel bir ismi var. Biz ona "ümit" deriz.
- Ben, biz insanların çok zeki, örneğin uzayın ve atomların yapısını inceleyebilecek kadar zeki olduğumuz halde, kendi hakkımızda pek bir şey bilmememizi tuhaf buluyordum. Babamın cevabı bana o kadar akıllıca geldi ki, onu burada kelimesi kelimesine aktarabileceğimi sanıyorum: "Eğer beynimiz, onu anlayabileceğimiz kadar basit olsaydı", dedi ve tam burada durdu biraz, "o zaman öyle aptal olurduk ki, yine anlayamazdık onu."
Bunu uzun düşündüm. Sonunda, sorumun yanıtı olabilecek hemen her şeyi içerdiği sonucuna vardım.
Babam devam etti sözlerine: "Örneğin, bizimkinden çok daha basit yapıda beyinler var. Bir solucanın beyninin nasıl işlediğini anlayabiliyoruz mesela, en azından büyük ölçüde. Solucanın kendisi anlayamaz bunu, çünkü beyni fazla basittir bu iş için."
- Kabalmysteriet - Ben, biz insanların çok zeki, örneğin uzayın ve atomların yapısını inceleyebilecek kadar zeki olduğumuz halde, kendi hakkımızda pek bir şey bilmememizi tuhaf buluyordum. Babamın cevabı bana o kadar akıllıca geldi ki, onu burada kelimesi kelimesine aktarabileceğimi sanıyorum: "Eğer beynimiz, onu anlayabileceğimiz kadar basit olsaydı", dedi ve tam burada durdu biraz, "o zaman öyle aptal olurduk ki, yine anlayamazdık onu."
Bunu uzun düşündüm. Sonunda, sorumun yanıtı olabilecek hemen her şeyi içerdiği sonucuna vardım.
Babam devam etti sözlerine: "Örneğin, bizimkinden çok daha basit yapıda beyinler var. Bir solucanın beyninin nasıl işlediğini anlayabiliyoruz mesela, en azından büyük ölçüde. Solucanın kendisi anlayamaz bunu, çünkü beyni fazla basittir bu iş için."
- Kabalmysteriet - Atina uyuşuk bir at, bense onu uyandırmaya çalışan bir at sineğiyim.
- "Bir kere rüyamda kelebek olduğumu gördüm.Şimdi artık rüyasında kelebek olduğunu gören Chuangtze miyim, yoksa rüyasında Chuangtze olduğunu görmekte olan bir kelebek miyim bilmiyorum."
- Birbirimizin geçmişine sahip olamayız, Jan Olav. Birlikte bir geleceğimiz olacak mı, soru bu.
- Sofie kararsizdi
- Sofie şaşırmıştı.
- Olanaksızı hayal etmenin özel bir ismi var. Biz ona "ümit" deriz.
- Ben, biz insanların çok zeki, örneğin uzayın ve atomların yapısını inceleyebilecek kadar zeki olduğumuz halde, kendi hakkımızda pek bir şey bilmememizi tuhaf buluyordum. Babamın cevabı bana o kadar akıllıca geldi ki, onu burada kelimesi kelimesine aktarabileceğimi sanıyorum: "Eğer beynimiz, onu anlayabileceğimiz kadar basit olsaydı", dedi ve tam burada durdu biraz, "o zaman öyle aptal olurduk ki, yine anlayamazdık onu."
Bunu uzun düşündüm. Sonunda, sorumun yanıtı olabilecek hemen her şeyi içerdiği sonucuna vardım.
Babam devam etti sözlerine: "Örneğin, bizimkinden çok daha basit yapıda beyinler var. Bir solucanın beyninin nasıl işlediğini anlayabiliyoruz mesela, en azından büyük ölçüde. Solucanın kendisi anlayamaz bunu, çünkü beyni fazla basittir bu iş için."
- Kabalmysteriet