Yüzünü göremediğimiz sunucu evrenimizin bir patlama sonucu oluştuğunu anlatıyordu. Bu patlamayla oluşan evren aynı zamanda genişlemeye de başlamıştı. Ama bu genişleme bir gün son bulacak ve evren yeniden toparlanacaktı. Bunun anlamı şudyu: Şimdilik evrende akıllı yaşamı yaratmış, tek yıldız olduğu bilinen dünyamız eninde sonunda boku yiyecek, belki de evreni yaratan o patlamadan önceki haline geri dönecekti. Durum böyleyken, yaşamı o kadar da ciddiye almanın, koşturmanın, yırtınmanın, çabalamanın bir anlamı var mıydı? Ne demişti Hayyam: Tasını şarapla doldur, gözlerin toprakla dolmadan. Sunucu, düşüncelerimden habersiz, evrenin yeniden toparlanmaya başlamasının milyarlarca yıl alabileceğini söylüyordu. İnsanoğlu ya da başka gezegenlerdeki canlılar gerekli teknolojiyi bulurlarsa bu geri çekilmeye rağmen uygarlıklarını sürdürebilirlerdi. Gülmeye başladım. Öteki gezegenlerde durumu bilmiyordum, ama bizde teknolojik gelişme böyle sürerse güneşin sönmesine, evrenin büzülmesine gerek kalmadan insanoğlu, yaşamı da dünyayı da çok önceden halledecekti.
Diğer Ahmet Ümit Sözleri ve Alıntıları
- Aşk bir tutku.
Nedensiz bir tutku.
Çoğu zaman da kötü bir tutku.
Birinin tümüyle sana ait olmasını istiyorsun ya da senin birine ait olmanı.
Bu sadistçe bir duygu ya da mazoşistçe...
Üstelik bunu delice, sabırsızca istiyorsun, hem de geçici olduğunu bile bile... - Büyükbabama Fırat nedir? diye sorduğunuzda, ?Gündüzleri sevgilinin gözlerini yansıtan ışıktır' derdi. 'Geceleriyse sevgilinin çözülmüş siyah saçları'.
- Mutluluk, yetinmeyi bilmektir.
- Ne kadar da masum görünüyorlar. Sanki geceleyin dışarı çıkmalarına izin vermeyen babalarına kızmış gibi bir halleri var. Kimseyi onların terörist olduğuna inandıramazsınız. Aralarında ellerine hiç silah almamış olanları da var, ama çoğunluk ya polis katili ya banka soyguncusu. İnancın ne kadar yıkıcı bir silah olabileceğini bir kez daha görüyorum. Bu genç beyinler, bu tutkulu kişilikler doğru bir yöne kanalize edilebilseydi ülkeye ne kadar yararlı olurlardı diye yazıklanmaktan kendimi alamıyorum.
- Hakiki sevda tektir, sonuna kadar da tek kalir
sayfa: 15 - Hakiki sevda tektir, sonuna kadar da tek kalir
- asktan daha buyuk bir bencillik yoktur
- o askin pesinde degildi, eglencenin pesindeydi. oysa ask ve eglence ayni degildir. hatta eglence, hafiflik aski oldurur.
- derinden bir ic gecirdi Muhsin "Insan ac gozlu bir yaratik", dedi. "ben fakirim, Husmen zengin ya. Gulsum onu secti.....
- Aşkı biraz tanısaydın, benim mutsuzluğuma gıpta ederdin.