yedi kez ruhumu kınadım: ilki: yükseklere ulaşmada zayıflık gösterdiğini gördüğüm zaman. ikincisi: dosdoğru gidenlerin önünde sekmeye başladığını gördüğümde. üçüncüsü: kolayla zor arasında seçenek sunulunca kolayı yeğlediğinde. dördüncüsü:bir suç işlediği, sonra da başkalarının buna benzer suçları onu teselli ettiğinde. beşincisi: kendi zayıflığına tahammül ettiği, üstelik bu tahammülü güçlü oluşuna bağladığında. altıncısı: bir yüzün çirkinliğini hor görüp, aslında onun kendi maskelerinden biri olduğunu farkedemediğinde. ve yedincisi: bir övgü şarkısı söyleyip de bunu bir erdem sandığında.
Diğer Halil Cibran Sözleri ve Alıntıları
- Sevgilinin gözünde parlayan ilk bakış, Tanrı'nın "Olsun" demesiyle birlikte suların yüzünde devinmeye başlayan, dünyayı ve ahireti yaratan ruh gibidir.
- Yüreğine değil de bedenine sahip olmuş şehvet düşkünü bir zenginin aldattığı ve umutsuzluğun ve sefaletin kucağına ittiği bir kadın mısın, Tanrı'nın güzellik bağışladığı?
- İnsanı, onu yozlaştırmakla yola getireceklerine inananlarca, işlediğin önemsiz bir kabahat nedeniyle, karanlık zindanlarda yaşamaya mahkum kılınmış bir tutuklu musun?
- İnsanların koymuş oldukları yasalara uymak için, karısını ve çocuklarını geride bırakıp, önderlerinin yanlış adlandırarak Görev dedikleri Açgözlülük uğruna savaş alanlarına gitmek zorunda bırakılmış bir er misin?
- Ey kardeşim, senin ruhunun yaşantısı, ıssızlıkla çepeçevre sarılmıştır ve eğer bu ıssızlık ve tek başınalık olmasa, ne sen SEN, ne de ben BEN olabilirdik. Eğer bu ıssızlık ve tek başınalık olmasaydı, senin ağzından çıkan sözcüklerin benim ağzımdan çıktıklarına inanır; ya da senin yüzüne baktığımda aynadan kendi yüzümü seyrediyorum sanırdım.
- Ey dost, senin yaşamın diğer adalardan ve topraklardan ayrılmış bir adadır. Limanlarından kaç gemi yelken açarsa açsın başka iklimlere, kaç gemi varırsa varsın limanlarına, sen yine, yalnızlığın ıstırabıyla inleyen ve mutluluğu özleyen ıssız bir ada olarak bir başına kalacaksın. En yakın dostuna bile meçhulsün, onların ilgi dolu sevgisinden ve anlayışından çok uzaklardasın.
- Bir yalnızlık okyanusundaki adadır, Yaşam, Kayaları umuttur Ada'nın, ağaçları düş; çiçekleri ıssızlıktır, dereleri özlem.
- Gerçek'i arayıp da onu insanlara açıklayan herkes acı çekmeye mahkumdur.
- Bu öyküyü anlatırken yakınıyor değilim; çünkü Yaşam'dan kuşku duyanlar yakınır, bense ona kesinlikle bağlıyım ve inanıyorum. Yaşam'ın kadehinden içtiğim her yudumun içine karışmış olan acının değerine inanıyorum. Yüreğime işleyen elemin güzelliğine inanıyorum. Yüreğimi kıskaç gibi sıkan bu çelik parmakların bitip tükenmeyen merhametine inanıyorum.
- Eğer sevgiye kapılmışsak, bu sevgi, ne bizden gelme ne de bizim içimizdedir. Eğer mutluluk duyuyorsak, mutluluğumuz bizim değil, Yaşam'ın kendisinin içindedir. Eğer acı çekiyorsak, acımız içimizdeki yaralarda değil, Doğa'nın yüreğinin içindedir.