Yaşamamış gibi hissediyorum...Anlıyor musun? Yaşamadım. Her şeyden önce hayatımda hiçbir doğru dürüst kötülük yapmadım, bir kötülük yapmaya cesaret edemedim, gerçekten birine zarar veremedim. Bir kere bile. Gerçekten birilerine zarar vermiş olmayı isterdim. Kendimi daha iyi tanımış olurdum. Ona zarar versem, o da benim karabasanım olsun, canımı sıksın. Bu belki beni özgürleştirirdi.
Diğer Kostas Mourselas Sözleri ve Alıntıları
- sefil düşünceler küçüklükler arasında kaybolup, hayattaki büyük sırrı çözemedik, soru da cevapsız ve acımasız kalakaldı:
nasıl yaşadın, neden öyle yaşadın, neyi yapabilecekken yapmadın, başka bir yol, başka bir anlam arıyordun, yanlış zilleri, yanlış kapıları çaldın, yanlış yollara saptın, yanlış insanları sevdin, yanlış yataklarda uyudun, yanlış evlerde yaşadın.
neden hayal ettiklerini
düşündüklerini bu kadar küçümsüyorsun? - sefil düşünceler ve küçüklükler arasında kaybolup, hayattaki büyük sırrı çözemedik, soru da cevapsız ve acımasız kalakaldı: nasıl yaşadın, neden öyle yaşadın, neyi yapabilecekken yapmadın, başka bir yol, başka bir anlam arıyordun, yanlış zilleri, yanlış kapıları çaldın, yanlış yollara saptın, yanlış insanları sevdin, yanlış yataklarda uyudun, yanlış evlerde yaşadın. neden hayal ettiklerini, düşündüklerini bu kadar küçümsüyorsun?'
- "Okumayı düşündüğü bütün kitapları okuması için, ikinci kez dünyaya gelmesi gerektiğini anlamakta gecikmedi. Belki de bu yüzden, belirli çalışma saatleri olan, bağlayıcı olan her işten de soğudu. Ne yani, Luis Dostoyevski'ye başlayacak da, b.ktan bakanlığa gitmek için okumasına ara mı verecekti?"
- "Denizi durgun görebilirsin ama hareketsiz asla!"
- İçki sayesinde uyuşturucuyu aşağı yukarı bırakabildi. Şimdi aşkla alkolü bırakmaya çalışıyor. Sevildiği zaman her şeyi bırakabiliyor. Kuzuya dönüşüyor. Sevilmek istiyor. Onu kimin sevdiği pek de umurunda değil, yeter ki birileri onu sevsin.
- Evlenmek iyi gelirmiş. Spor yapmak iyi gelir deriz ya, annem de evliliği bu gözle görüyordu.
- Arkadaşın bağımsız olduğunu söylerdi, ama çıkar söz konusu olduğunda...Herkes aynı.
- Annem hep ambalaja, pakete, dış görünüşe çok önem verirdi. Onun gözünde dış görünüş ne kadar parlaksa o kadar saygınlık uyandırırdı. Hem kişilerde hem eşyalarda.
- Luis'in bu huyu vardı. Karşılaştığı insanların görüş alanından çıkmasını istemez. Bu insanlarla tekrar tekrar karşılaşmayı ister. Arkadaşlık etmek için değil, onların gelişimini, değişimlerini, dönüşümlerini görmek için. Hayatlarının akışını yakından izleme olanağı Luis'i büyülüyor, kışkırtıyor. Bir zamanlar ne olduğunu biliyorsa ne olacağını da bilmek ister. Buna bayılır.
- Yoldaşlar, banka kredileri bile birer tuzaktır. Daha ne olduğunu anlamadan, insana oyun oynarlar. Önce mülkiyet fikrini, kendine ait bir ev fikrini insanın kafasına yerleştirirler, sonra da insanı boyunduruğa vururlar. Önce sermaye toplayabilmek için uğraşırsın, sonra da senet, vergi, taksit ödemek için, böylece on beş yıl boyunca, borç ödediğin sürece, sistemin uzun ömürlü olmasını dilersin, çünkü artık her büyük sarsıntının, işsizliğin, bir grevin, onları, evi senden geri almak zorunda bırakacağını bilirsin, sen de mal sahibi olmak, evi geri vermek yerine ölmeyi tercih edersin.