Yazmak konuşmaktan çok farklıdır. Artık kendimize ait bir yüzümüz olmasın, yazımızın altına saklanalım diye yazarız aynı zamanda. Kağıt yaprağının etrafındaki, yanındaki, dışındaki, uzağındaki hayat, eğlenceli değil sıkıcı ve kaygı yüklü olan, başkalarına gösterilen bu hayat gözümüzün önünde duran ve efendisi olduğumuz o kağıt dikdörtgene dağılsın diye yazarız. Yazmak aslında yalnızca varoluşun değil bedenin de bütün tözünün kalem ve yazının kanallarından kağıdın üstüne ciziktirdiğimiz şu küçücük izlere akıtılmasıdır. Yazarken kurduğumuz hayal, boş kağıt üstüne ciziktirdiğimiz hem ölü hem geveze olan şu karalamalardan ibaret olmak, daha doğrusu sadece onlarda yaşamaktır. Ama uğuldayan hayatın harflerin hareketsiz uğultusu içinde dağılmasına asla ulaşamayız. Kağıdın dışında hayat hep kaldığı yerden devam eder, hep çoğalır, sürer; küçük dikdörtgende sabitlenmez hiç, bedenin ağır hacmi kağıdın yüzeyine yayılamaz bir türlü, o iki boyutlu evrene, o saf söylem çizgisine geçemeyiz asla, metnin çizgiselliğinden ibaret olacak kadar süzülüp incelemeyiz asla, ama varmak istediğimiz hep budur. 50-51
Diğer Michel Foucault Sözleri ve Alıntıları
- Görünen şey hiçbir zaman söylenen şeyin içine sığmaz ve söylenmekte olan şey imgeler, eğretilemeler, kıyaslamalar aracılığıyla istendiği kadar gösterilmeye çalışılsın, bunların ışıklarını saçtıkları yer gözlerin gördüğü değil de, sentaksın ardışıklığının tanımladığı yerdir.
- Görünen şey hiçbir zaman söylenen şeyin içine sığmaz ve söylenmekte olan şey imgeler, eğretilemeler, kıyaslamalar aracılığıyla istendiği kadar gösterilmeye çalışılsın, bunların ışıklarını saçtıkları yer gözlerin gördüğü değil de, sentaksın ardışıklığının tanımladığı yerdir.
- "....İnsanların içinde yaşadıkları kuralları ve düzenli toplumun kurallarını biliyordum,ama ben kendimi onlardan daha bilge olarak değerlendiriyordum ve insanları şerefsiz ve utanç verici yaratıklar olarak görüyordum...."
- "We demand that sex speak the truth ... and we demand that it tell us our truth, or rather, the deeply buried truth of that truth about ourselves wich we think we possess in our immediate consciousness."
- "There is not one but many silences, and they are an integral part of the strategies that underlie and permeate discourses."
- Hakikatin söylenmemiş halde kaldığı bir hayatın güvencesi altına kalmaktansa, hakikati söylemek uğruna ölümü göze almış olursun.
- Phaedra: En cesur ruhlu insanı köle yapacak tek bir şey vardır, o da anne ya da babasının yaptığı utanç verici bir şeyin sırrına haiz olmaktır.
- İon: Bana sıradan bir adamın mutluluğunu verin.
- Platon aşık insanın, aşk nesnesi söz konusu olduğunda kör olduğunu söyler. O halde eğer herkes en çok kendisini seviyorsa, insan kendisi söz konusu olduğunda kördür.
- Sana kendin hakkında dürüst tavsiyelerde bulunan iyi bir hakikat anlatıcısı, senden nefret etmediği gibi, seni sevmez de.