Yazmak, başkalarından hikayeler çalmayı, hayatta kelimeler araştırmayı gerektirir. Almak üzerine kuruludur yazarlık. Almak ve çalmak. Parlak nesneleri aşırmadan duramayan saksağanlar misali hudutsuz semada kanatlarını aça aça ''malzeme'' arar yazar taifesi. Buldu mu kapar. Buldu mu toplar. Buldu mu çalar. Oysa annelik, tam tersine, ''vermek'' üzerine kuruludur. Karşılıksız, kendiliğinden vermek. Geceler, seneler boyu vermek...Çocuğun düşüp dizlerini kanattığında ya da bademcikleri şişirip yorgan döşek yattığında veyahut okul piyesinde Varyemez Amca'yı canlandırdığında, oralı olmayıp, ''Tamam ama ben şimdi roman yazıyorum. İlgilenemem seninle. Pazara kadar kapalıyım!'' diyemezsin. Kendinden evvel bir başkasını düşünmeyi gerektirir annelik. Bir gün değil, iki gece değil. Daima.
Diğer Elif Şafak Sözleri ve Alıntıları
- Birinin korkulardan, evhamlardan bahsettiğini dinlemen onu esnerken seyretmeye benzer. Daha onunkiler bitmeden bir bakarsın sen kendininkileri saymaya başlamışsın.
- Belki aşk sevgiliyi kazanmayı değil, onda kendini kaybetmeyi gerektirir.
- En sahici dostluklar ortak varlıklar üzerine değil, ortak yoksunluklar üzerine kurulanlardır. Aynı şekilde zengin, benzer biçimde mesut olanların yakınlıkları sabun köpüğü gibidir, uçar. Ortak hüzünler, ortak arızalardır esas yakınlaştıran, yaklaştıran.
- "Tanrının kutsal kitabında neden çoğul konuştuğunu soruyorsun" dedi. "Bilemiyorum, ama belki de O da yalnızlığı sevmiyordur." (ŞEHRİN AYNALARI)
- Başımıza beklenmedik rastlantılar ancak bunları karşılamaya hazır olduğumuz anlarda gelir. (AŞK)
- Ne var ki tüm fertleri kuşaklar boyu acı çekmiş bir ailede acı çekmemiş tek fert olmak kadar acı bir şey yoktur. Aradaki eşitsizliği insanın kendi ailesi kapatır. (ARAF)
- Kendine gülebilir misin? Ama öyle vakur bir tebessüm lütfedercesine değil, içinde bir yerde sana seni yansıtan bir ayna, sana seni aktaran bir soytarı varmışcasına çekinmeden gülebilir misin, hem de herkesin ortasında? Dalga geçebilir misin kendinle, ciddiye alınmayı deli gibi arzuladığın halde? (MED-CEZİR)
- Şarkı üç dakika yirmi saniye ama tekrar tekrar çalınırsa sonsuza kadar sürebilir.
- Uzakları yakın, olmazları olur eden bir efsun aşk. İnsana tükürdüğünü afiyetle yalatan, ettiği tüm büyük lafları bir bir hatırlatan, bileğinden kavradı mı sarsan, sarstı mı bırakmayan bir yudumcuk efsun.
Aşk bir kimyasal bileşim. Formülünde esrar var. - "Belki de bir illetti aşk; insana hayat verse, ruhunu şenlendirse de bir marazdı yine de."