Yanınızdaki (önünüzdeki, karşınızdaki) ada - AlıntıSöz

Yanınızdaki (önünüzdeki, karşınızdaki) adamın, iriliği (boyu, posu, eni) oranında bir gömüt gerektireceğini, bu kıyımı ölçüsünde toprakaltı canlıları besleyeceğini, anasının babasının doğumundan başlayarak gösterdikleri sevgi, ilgi, çaba ile bu gövdeyi besleyip büyütmesinin, daha sonra, bu gövdeyi taşıyanın yaşamayı beslenme, yeyip içme diye tasarladığı ölçüde, boğuşa, uğraşa, didine karnını doyurmasının kim bilir, buna gönlünü doyurmasının demek belki çok daha doğru olur, gerçekte, ölümünü özene bezene hazırlamak olduğunu düşünmüş müsünüzdür? Kendi hakkından başka belki bir belki iki kişinin rızkını yiyerek, başına büsbütün üşüşülecek, iştah kabartacak solucanları, kurtları, böcekleri düşünüyorum elbette şu anda, bir ölü, kendisini gömütlüğe taşıyacak olanları büsbütün terletecek, yoracak, görkemli bir ölü, ağırlıklı bir ölü haline gelmek için uğraştığını düşünmüş müsünüzdür? Bilmiyorum. Ama ben, bu dediklerimi, gördüğüm her besili insan karşısında, her gün düşünürüm. Biraz toplamışsın, diyen herkesin beni tiksintiyle karışık bir kaygıya salması da bundan belki de... Ölümü kurmaksızın yaşamı kurmanın olanaksızlığını duymak, özellikle duymak, hastalık belirtisi sayılsın varsın; nasıl olsa, ne yaparsak yapalım, ölüme hazırlandığımıza göre, bir yaşam dengesi tasarlayabilmek pek çılgınca bir şey olmasa gerek.

Diğer Bilge Karasu Sözleri ve Alıntıları