Tek-eşlilik, hiçbir şekilde, bireysel cinsel aşkın meyvesi olmadı; evlilikler, geçmişte olduğu gibi, gene büyükler tarafından kararlaştırıldıklarına göre, tek-eşlilikle bireysel cinsel aşkın hiçbir ilişkisi yoktur. Bu doğal koşullar üzerine değil, ekonomik koşullar üzerine kurulmuş ilk aile biçimi oldu. Aile içinde erkeğin egemenliği ve yalnızca ondan olabilecek ve babanın serveti kendilerine kalacak çocukların doğması, karı-koca evliliğinin, Yunanlılar tarafından içtenlikle açıklanmamış gerçek erekleri işte bunlardı. Bununla birlikte, bu evlilik onlar için bir yük, tanrılara, devlete ve atalarına karşı, yerine getirmeleri gereken bir görevdi. Öyleyse, karı-koca evliliği tarihe asla erkekle kadının karşılıklı uzlaşması olarak girmez ve hele en yüksek evlenme biçimi olarak asla kabul edilemez. Aksine: bir cinsin diğeri tarafından uyruk altına alınması olarak bütün tarih öncesinin o zamana kadar bilmediği, iki cins arasındaki bir çatışmanın açığa vurulması olarak ortaya çıkar.
Diğer Friedrich Engels Sözleri ve Alıntıları
- Özgür insan ile köle, patrisyen ile pleb, feodal bey ile serf, lanca ustası ile kalfa, kısaca, ezen ile ezilen birbirleriyle sürekli karşı karşıya gelmişler, kesintisiz, kimi zaman üstü örtülü, kimi zaman açık bir mücadele, her defasında ya toplumun tümüyle devrimci bir yeniden kuruluşuyla, ya da çatışan sınıfların birlikte çöküşü ile sonuçlanan bir mücadele sürdürmüşlerdir.
- Özgür insan ile köle, patrisyen ile pleb, feodal bey ile serf, lanca ustası ile kalfa, kısaca, ezen ile ezilen birbirleriyle sürekli karşı karşıya gelmişler, kesintisiz, kimi zaman üstü örtülü, kimi zaman açık bir mücadele, her defasında ya toplumun tümüyle devrimci bir yeniden kuruluşuyla, ya da çatışan sınıfların birlikte çöküşü ile sonuçlanan bir mücadele sürdürmüşlerdir.
- Özgür insan ile köle, patrisyen ile pleb, feodal bey ile serf, lanca ustası ile kalfa, kısaca, ezen ile ezilen birbirleriyle sürekli karşı karşıya gelmişler, kesintisiz, kimi zaman üstü örtülü, kimi zaman açık bir mücadele, her defasında ya toplumun tümüyle devrimci bir yeniden kuruluşuyla, ya da çatışan sınıfların birlikte çöküşü ile sonuçlanan bir mücadele sürdürmüşlerdir.
- Özgür insan ile köle, patrisyen ile pleb, feodal bey ile serf, lanca ustası ile kalfa, kısaca, ezen ile ezilen birbirleriyle sürekli karşı karşıya gelmişler, kesintisiz, kimi zaman üstü örtülü, kimi zaman açık bir mücadele, her defasında ya toplumun tümüyle devrimci bir yeniden kuruluşuyla, ya da çatışan sınıfların birlikte çöküşü ile sonuçlanan bir mücadele sürdürmüşlerdir.
- Proleterya çeşitli gelişme aşamalarından geçer. Doğmasıyla birlikte, burjuvaziye karşı mücadelesi de başlar.
- Bugüne kadarki bütün toplumlar, görmüş olduğumuz gibi, ezen ve ezilen sınıfların karşıtlığı üzerine dayandırılmıştır. Ama bir sınıfı ezebilmek için, ona hiç değilse kendi kölece varlığını sürdürebileceği koşulların sağlanması gerekir.
- Her şeyden önce, burjuvazinin ürettiği, kendi mezar kazıcılarıdır. Kendisinin devrilmesi ve proleteryanın zaferi aynı ölçüde kaçınılmazdır.
- Her şeyden önce, burjuvazinin ürettiği, kendi mezar kazıcılarıdır. Kendisinin devrilmesi ve proleteryanın zaferi aynı ölçüde kaçınılmazdır.
- Komünizm kimseyi toplumun ürünlerini mülk edinme gücünden yoksun bırakmaz; yalnızca bu mülk edinme aracılığıyla, başkalarının emeğini boyunduruk altına alma gücünden yoksun bırakır.
- Bireyin bir başkası tarafından sömürülmesine son verildiği ölçüde, bir ulusun bir başkası tarafından sömürülmesine de son verilmiş olacaktır.
Ulus içindeki sınıflararası karşıtlığın kalkması ölçüsünde ulusların birbirlerine düşmanlığı da son bulacaktır.