Sihirbazın boş bir silindir şapkadan tavşan çıkarması nasıl anlaşılamaz bir şeyse, bir çok insan için de dünya böyledir. Sihirbazın tavşan oyununda yaptığının bir aldatmaca olduğu açıktır. Ama bunu meydana çıkarmak isteriz. Ancak dünya üzerine konuştuğumuzda durum biraz farklıdır. Dünyanın bir aldatmaca olmadığını biliriz. Çünkü dünyada yaşamaktayız ve onun bir parçasıyız. Aslında şapkadan çıkan beyaz tavşan biziz. Bu beyaz tavşanla aramızdaki fark tavşanın sihirbazlık oyununun bir parçası olduğunu bilmemesidir. Bizim durumumuz farklı. Biz sır dolu bir şeylere katıldığımıza inanırız ve her şeyin nasıl bir araya geldiğini açıklamak isteriz. Not: Beyaz tavşanı belki de bütün evrenle karşılaştırmak daha iyi olur. Biz tavşanın tüylerinin e diplerinde oturan kımıl kımıl böcekler gibiyiz. Ama filozoflar büyük sihirbazın gözlerinin içine bakabilmek için ince tüylerin uçlarına tırmanmayı denerler.
Diğer Jostein Gaarder Sözleri ve Alıntıları
- Olanaksızı hayal etmenin özel bir ismi var. Biz ona "ümit" deriz.
- Ben, biz insanların çok zeki, örneğin uzayın ve atomların yapısını inceleyebilecek kadar zeki olduğumuz halde, kendi hakkımızda pek bir şey bilmememizi tuhaf buluyordum. Babamın cevabı bana o kadar akıllıca geldi ki, onu burada kelimesi kelimesine aktarabileceğimi sanıyorum: "Eğer beynimiz, onu anlayabileceğimiz kadar basit olsaydı", dedi ve tam burada durdu biraz, "o zaman öyle aptal olurduk ki, yine anlayamazdık onu."
Bunu uzun düşündüm. Sonunda, sorumun yanıtı olabilecek hemen her şeyi içerdiği sonucuna vardım.
Babam devam etti sözlerine: "Örneğin, bizimkinden çok daha basit yapıda beyinler var. Bir solucanın beyninin nasıl işlediğini anlayabiliyoruz mesela, en azından büyük ölçüde. Solucanın kendisi anlayamaz bunu, çünkü beyni fazla basittir bu iş için."
- Kabalmysteriet - Ben, biz insanların çok zeki, örneğin uzayın ve atomların yapısını inceleyebilecek kadar zeki olduğumuz halde, kendi hakkımızda pek bir şey bilmememizi tuhaf buluyordum. Babamın cevabı bana o kadar akıllıca geldi ki, onu burada kelimesi kelimesine aktarabileceğimi sanıyorum: "Eğer beynimiz, onu anlayabileceğimiz kadar basit olsaydı", dedi ve tam burada durdu biraz, "o zaman öyle aptal olurduk ki, yine anlayamazdık onu."
Bunu uzun düşündüm. Sonunda, sorumun yanıtı olabilecek hemen her şeyi içerdiği sonucuna vardım.
Babam devam etti sözlerine: "Örneğin, bizimkinden çok daha basit yapıda beyinler var. Bir solucanın beyninin nasıl işlediğini anlayabiliyoruz mesela, en azından büyük ölçüde. Solucanın kendisi anlayamaz bunu, çünkü beyni fazla basittir bu iş için."
- Kabalmysteriet - Atina uyuşuk bir at, bense onu uyandırmaya çalışan bir at sineğiyim.
- "Bir kere rüyamda kelebek olduğumu gördüm.Şimdi artık rüyasında kelebek olduğunu gören Chuangtze miyim, yoksa rüyasında Chuangtze olduğunu görmekte olan bir kelebek miyim bilmiyorum."
- Birbirimizin geçmişine sahip olamayız, Jan Olav. Birlikte bir geleceğimiz olacak mı, soru bu.
- Sofie kararsizdi
- Sofie şaşırmıştı.
- Olanaksızı hayal etmenin özel bir ismi var. Biz ona "ümit" deriz.
- Ben, biz insanların çok zeki, örneğin uzayın ve atomların yapısını inceleyebilecek kadar zeki olduğumuz halde, kendi hakkımızda pek bir şey bilmememizi tuhaf buluyordum. Babamın cevabı bana o kadar akıllıca geldi ki, onu burada kelimesi kelimesine aktarabileceğimi sanıyorum: "Eğer beynimiz, onu anlayabileceğimiz kadar basit olsaydı", dedi ve tam burada durdu biraz, "o zaman öyle aptal olurduk ki, yine anlayamazdık onu."
Bunu uzun düşündüm. Sonunda, sorumun yanıtı olabilecek hemen her şeyi içerdiği sonucuna vardım.
Babam devam etti sözlerine: "Örneğin, bizimkinden çok daha basit yapıda beyinler var. Bir solucanın beyninin nasıl işlediğini anlayabiliyoruz mesela, en azından büyük ölçüde. Solucanın kendisi anlayamaz bunu, çünkü beyni fazla basittir bu iş için."
- Kabalmysteriet